Kardeşiniz, ailesi uğruna soylu bir davranış göstererek kendini göz göre göre kurban ediyor. | Open Subtitles | هي تضحي تضحية طائشة بنفسها في سبيل أسرتها |
Belki bu eziyetler bir son vermek için Courtney'i kurban ediyor. | Open Subtitles | ربما تكون تضحي بـ كورتني لتضع حداً للفروضات |
İyi. Korkmalı zaten! Kendini kurban ediyor. | Open Subtitles | جيد، يجب أن تخاف إنها تضحي بنفسها |
Golden Axe öyle yada böyle 3.000 senedir masumları labirente kurban ediyor. | Open Subtitles | شركة "جولدِن آكس"، في صورةٍ أو غيرها، تضحي بالأبرياء للمَتاهة لمدة 3.000 عام |