Gerçek şu ki biz hayatımızı kurban etmek için polis güçlerine katıldık. | Open Subtitles | والحقيقة هي أننا ننضم الى قوة الشرطة للتضحية بحياتنا |
Kasaptaki çocuk söyledi, eğer kurban etmek için birini seçmezsem onlar benim yerime seçermiş. | Open Subtitles | صبي الجزار قال إذا لم أختر أحدا للتضحية به، سيختارون عني. |
Onu buraya kurban etmek için getirdiler. | Open Subtitles | ومع ذلك، فإنه عادة إعداده للتضحية. |
Bu gece Şeytan İbriği'nden Jennifer'ı kurban etmek için toplandık. | Open Subtitles | (للتضحية بجسد (جينيفر "من "مغلاة الشيطان |
kurban etmek için birini seç. | Open Subtitles | اختر شخصا ما للتضحية به. |
- Bizi kurban etmek için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | إعداد لنا للتضحية. |