"kurbanlarının" - ترجمة من تركي إلى عربي

• ضحاياه
• الضحايا
• ضحاياهم
• ضحاياك
• ضحاياها
• ضحيته
• ضحيتهم
• ضحاياهُ
• وضحاياه
• من ضحايا

Fakat robotik davranışına rağmen kurbanlarının pek hayal edemediği bir iç yaşama sahipti.
ولكن برغم من سلوكه الآلي، فقد امتلك حياة داخليه لم يكن ضحاياه ليتخيلوها.

kurbanlarının cesetlerini çıkarttırdı, ve her seferinde, müvekkili beraat etti.
قام بإستخراج جثث ضحاياه وفي كل مرة موكله يتم تبرئته

kurbanlarının pislikle dolu olduğuna ve dünyayı onların kirinden arındırdığına inanıyordu.
يؤمن بأن ضحاياه مليئين بالقذاره. وأنه كان ينظف العالم من قذارتهم.

O kurbanlarının vücutlarını şiddetle arzuluyor,... kontrolü onlardan almak için.
يعتقد انه يمكنه التحكم في اجساد الضحايا التي يسيطر عليها

Hoffluların araştırmasından, Wraithler beslenince kurbanlarının vücutlarına bir kimyasal salgıladıklarını biliyoruz.
نعرف ان عندما يتغذى الريث يطلاقون مادة كيمياوية في أجسام ضحاياهم.

kurbanlarının cinsel organlarını keserek gücünü neden geri aldığın anlaşılıyor.
ذلك يفسر لم إستعدت السيطرة عندما شوهت أعضاء ضحاياك التناسلية

kurbanlarının moleküllerine kadar kopyalıyorlar her bir DNA dizisini bile.
إنّها تستنسخُ ضحاياها على المستوى الجزيئيّ، بما في ذلك شريط الحمض الريبيّ النوويّ بأكمله.

Şüphelimiz, kurbanlarının eşlerine aşk mektupları göndermekten hoşlanıyor.
متهمنا يحب أن يرسل رسائل حب لزوجات ضحاياه

Sadece konuşarak, kurbanlarının kendi kendilerine zarar vermesini sağlıyor.
هو قادر على مناقشة ضحاياه إلى جرح أنفسهم.

Fakat Sokar kurbanlarının ölmesinden çok acı çekmesini görmeyi ister.
لكن سوكار يفضل مشاهدة ضحاياه يعانون من الموت.

Suikastçı, kurbanlarının baltayla öldürüldüklerini sanmalarını sağlıyor.
يجعل القاتل ضحاياه يعتقدون هم يضربون بفأس.

kurbanlarının ağzını bir banyo havlusuyla kapatıyor.
ربما يكمم ضحاياه باستخدام مناشف حمام عادية

kurbanlarının ağzından girip iç organlarını yiyor.
و الذى يُدخل ضحاياه من خلال الفم و ينزع أحشاؤها من داخل الضحية

Yani bu adam kurbanlarının kanını içiyor çünkü ilahi güce ulaştığına inanıyor.
لذا عندما يشربُ هذا الرجلِ دمّ ضحاياه... . يُؤمنُ بأنّه يُقابلُ القسَّ.

Ama kurbanlarının yerini sana söyleme olasılığı çok düşük de olsa bu olasılığı değerlendireceğiz.
لكن هناك فرصة قد يبوح فيها لك بمكان ضحاياه علينا أن نستغلها

bundan bahsedelim. Şiddetin erkek kurbanlarının çoğu, diğer erkeklerin şiddetinin mağdurlarıdırlar.
دعونا نتحدث عن الضحايا الذكور. معظم الضحايا الذكور للعنف هم ضحايا لعنف رجال آخرين.

Şu fildişine bak. kurbanlarının kemikleriyle süslü.
انظر للعاج الذي تتزين بها فكله موضوع من عظام الحيتان الضحايا

kurbanlarının gerçekten şeytan olduğunu düşünmüşler.
بعض الضحايا يجب أن يعتقدوا أنه هو الشيطان.

Ancak fokların tek ve esas amacı kurbanlarının midesindeki sardalyaların tadına bakmak oluyor.
وكالعادة يتعلق الأمر برمّته للسردين لأن الفقمات في إثْر السمك داخل معدة ضحاياهم

Tacizcilerin kurbanlarının ailelerine ve arkadaşlarına giderek onların ruh sağlıyla ilgilendikleri bahanesiyle kurbanlarıyla ilgili bilgi almaları sıradışı değildi.
ليس من غير المألوف للمسيئين اللجوء إلى الأصدقاء والعائلة وطلب معلومات عن ضحاياهم تحت غطاء القلق على "صحتهم العقلية."

Tüm hatalarına rağmen Bay Epps kurbanlarının acı çekmesi ile hiç ilgilenmedin.
سيد أيبس ,أنت أبداً لم تستمتع بتعذيب ضحاياك لم تقم بتعذيبهم

Inna diyor ki kan ruhun gücünü arttırıp kurbanlarının gücünü azaltıyormuş.
"ايينا" تقول أن تلك الدماء تزيد من قوى الروح وتضعف ضحاياها

"İyi vampirler kurbanlarının kanını kurutana kadar içmez tekrar beslenebilsinler diye onları iyileşebilecek hâlde bırakır." derler.
يقولون بأن مصاص الدماء الجيد لا يمتص كل دماء ضحيته بل يعطيهم القوة ليستعيدو قدرتهم فقط ليأكلوا منهم مرة أحرى

kurbanlarının kaçamayacağına emin olmasalar onu serbest bırakmazlar.
لكن ما لا أفهمه هو مخاطرتهم لهذه الدرجة لن يتركوا ضحيتهم تهرب

Kılıcı kurbanlarının ruhlarını içinde tutabiliyor.
سيفها من شأنه ان يحصر ارواح ضحاياهُ

kurbanlarının da, onun cezalandırılmasını isteme hakkı var ve sen onların umutlarını söndüremezsin.
وضحاياه يستحقون أن ينال هو ذلك العقاب. ولا يمكنك سلب ذلك منهم على مجرد أمل.

Kaçırılma kurbanlarının %90'ı, 36 saat içinde öldürülüyor.
تسعون بالمائة من ضحايا الاختطاف يقتلون خلال اول 36 ساعة