Bizeyse siyah egemenliğinin dünyayı kurtaracağını söyleyen kaçık bir siyah lazım. | Open Subtitles | ما نريده هو مدلوز أسود يقول: "السُلطة السوداء ستنقذ العالم" َ |
Sen de dua etmenin hayatımızı kurtaracağını sanıyorsun. | Open Subtitles | ان حصولك على خبز اكثر منا سيجعلك سعيدا وهل تظن ان الصلاة ستنقذ حياتك |
Bu muhteşem bir ifade. Dünyayı neyin kurtaracağını biliyor musunuz? | TED | هذا امرٌ رائع .. هل تعلمون مالذي سينقذ العالم |
Bir kaç gün önce bu işin beni kurtaracağını sanıyordum. | Open Subtitles | قبل أيام قليلة أعتقدتُ بأن تلك الترقية ستنقذني |
Telafi için yaptığın tüm o içler acısı çabalarının, derinlerde bir yerde hak ettiğini bildiğin kaderden seni kurtaracağını mı sandın? | Open Subtitles | أحسبت حقًّا أن كل محاولاتك التعويضية الواهية ستنقذك من المصير الذي تدرك في أعماقك أنك تستحقه؟ |
Bunun bizim götümüzü kurtaracağını mı sanıyorsun? Öyle mi? | Open Subtitles | أنت تظن أنها ستنقذنا أليس كذلك ؟ |
Baba, Blair'in seni kurtaracağını düşündüğünü biliyorum, ama ben bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | ابي اعلم انك تريد بلير ان تنقذك لكن لن افعل ذلك |
Onun kurşunlarından hızlı olduğunu biliyorsa belki kurtaracağını bildiği bir kişiyi hedef alacaktır. | Open Subtitles | إن كان يعلم أنّك أسرع من الرصاص، فلن يصوّب سوى اتجاه من يعرف أنّك ستنقذه |
O evi terk edersem annemi kurtaracağını söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل بأنني إذا غادرت ذلك المنزل ستنقذ أمي؟ |
Kendini feda etmenin milyonlarca hayat kurtaracağını bilmeni isterim. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف بأنّ تضحيتك ستنقذ ملايين الأرواح. ما هذا؟ |
Dövmelerin onun hayatını kurtaracağını düşünüyor, böylece sevgilisine geri dönebilecek. | Open Subtitles | يعتقد أن الوشوم ستنقذ حياته حتى يعود إلى حبيبته |
- Belki de öyledir ama hayatını kurtaracağını düşünürse ağabeyin biraz daha yardım sever olabilir. | Open Subtitles | ..ولكن ربما اخوك يعرف اكثر قليلا .. بلا شك . اذا اعتقد ان هذا سينقذ حياتك |
Ebeveynlerimiz öldükten sonra, bu evliliğin, benim geleceğimi mahvetmesi anlamına gelse de, ailemizin geleceğini kurtaracağını düşündüler. | Open Subtitles | بعد موت والدينا، اعتقدوا ان هذا الزواج .سينقذ مستقبل العائله، حتي لو كان هذا سيدمرني |
Bir kaç gün önce bu işin beni kurtaracağını sanıyordum. | Open Subtitles | قبل أيام قليلة أعتقدتُ بأن تلك الترقية ستنقذني |
Beni kurtaracağını biliyordum. Her zaman kurtarırsın. | Open Subtitles | أعلم أنك ستنقذني, أنت دائما تنقذني. |
Şu koyunların hayatını kurtaracağını sanıyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | أذا كنت تظن ان الخراف ستنقذك أنت مخطئ |
O dalganın bizi kurtaracağını biliyordun. | Open Subtitles | كنتِ تعلمين أنّ تلك الموجة ستنقذنا |
Seni nasıl kurtaracağını bildiğini söylemişti! | Open Subtitles | -لن أخوض في هذا معك -انها قالت انها تعرف كيف تنقذك ! |
Casey, babam burada! Onu kurtaracağını söyledin. Sözüm söz dedin. | Open Subtitles | ماذا؟ "كيسي" ، أبي هنا ، انت قلت أنك ستنقذه لقد وعدتني |
Masalcı her zaman masalların bizi kurtaracağını söylerdi. | Open Subtitles | رواة الحكايات دائما ما يقولون أن الروايات يمكن أن تنقذنا |
Hayatımı kurtaracağını düşün. | Open Subtitles | فكّري فيه على أنك تنقذين حياتي. |
Kendini kurtaracağını bilmeliydim, sevgili falan yalan. | Open Subtitles | كان عليّ أن أعرف بأنكِ ستنقذين نفسك وحبيبك يهلك |
Ve Kral'ın huzuruna çıkarsanız gerçekten hayatınızı riske atmış olursunuz... fakat eğer sessiz kalırsanız pozisyonunuzun bu fermandan yalnızca sizi kurtaracağını düşünmeyin. | Open Subtitles | ستخاطرين حتماً بحياتك اذا ذهبت الى الملك لكن لاتظنين انك ان بقيت صامتة منصبك كملكة سينقذك وحدك من نفس المصير |
Oswald'ın onu kurtaracağını biliyordun, bu yüzden Catarina'ı ringe yolladın. | Open Subtitles | كنت تعلم أنّ (أوزوالد) سينقذها لذا طلبت من (كاتارينا) الدخول إلى الحلبة. |
Her şeyin yoluna gireceğini. Doktor'un bizi kurtaracağını. | Open Subtitles | اخبرهم أن كل شئ على مايرام وأن الدكتور سوف ينقذنا |
Şimdi gelip seni kurtaracağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لذا لا أعتقد أنه سيأتى وينقذك الآن |
Tamam, bütün bunlardan nefret ediyorum. Brad, spor salonunu nasıl kurtaracağını biliyorum. | Open Subtitles | براد, انني اعلم كيف يمكنك انقاذ الصاله |