Sayın Başkan, eğer hayatınızı kurtarmak için bir şans vardıysa o şansı kullanacaktım. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، لو كانت هناك فرصة لإنقاذ حياتك، كنتُ لأنتهزها. |
Sayın Başkan, eğer hayatınızı kurtarmak için bir şans vardıysa o şansı kullanacaktım. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، لو كانت هناك فرصة لإنقاذ حياتك، كنتُ لأنتهزها. |
Sana aileni çökmekten kurtarmak için bir şans verildi. | Open Subtitles | معكِ فرصة لإنقاذ عائلتك من الدمار |
Sana oğlunu kurtarmak için bir şans veriyorum. | Open Subtitles | سأعطيك فرصة لإنقاذ إبنك |
Hayır, henüz geçti değil, l Zahn alır önce onun ruhunu kurtarmak için bir şans var anlamına gelir. | Open Subtitles | لا ، إنه لم ينتقل بعد و هذا يعني أن لدي فرصة (لإنقاذ روحه قبل أن يأخذها (زان |