Benden kurtulmak isteyen o kalabalığın bir parçası olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن انك جزء من هذا الحشد الذى يحاول التخلص منى |
Muhtemelen güçlerinden kurtulmak isteyen biri almamıştır. | Open Subtitles | ربما لا يكون الرجل الذي يحاول التخلص من قواه |
Senden kurtulmak isteyen kızgın ve güçlü biri var. | Open Subtitles | ثمة شخص قوياً وساخطاً للغاية يحاول التخلص منك الآن. |
Senden kurtulmak isteyen kızgın ve güçlü biri var. | Open Subtitles | لقد أغضبتِ شخصاً قوياً للغاية وهو يحاول التخلص منكِ الآن |
Jenny'nin diğer bağlantılarından kurtulmak isteyen takıntılı ve aşık bir sapık mı? | Open Subtitles | التثليث؟ مُطارد مهووس عاطفياً يحاول التخلص من كل ما يربط (جيني)؟ |