Günlüğünde yazdıkları delice şeyler kurucu ailelerden sakladığı şeyler. | Open Subtitles | ثمّة أشياء جنونية كتبها بيومياته، و أبقاها سرّاً عن العائلات المؤسسة. |
Ailem çok iyi destekçisiydi. Hatta kurucu ailelerden biriydi. Hangi aile? | Open Subtitles | أسرتي كانوا مؤيّدين كبار، أحد العائلات المؤسسة بالواقع. |
Doğma büyüme. Hatta kurucu ailelerden biriyiz. | Open Subtitles | بالولادة والنشأة، من أحد العائلات المؤسسة بالواقع. |
kurucu ailelerden biri olarak sizlere bu kötü haberleri vermeyi bir görev biliyorum. - O bir Gilbert mı? | Open Subtitles | كفرد من عائلة مؤسسة ، أجد أنّ من واجبي أبلاغكم بهذهِ الأخبار المؤسفة. |
Eğer kurucu ailelerden birinden geliyorsan bu kasabada dönen şeylerden haberin olduğu anlamına geliyor öyle değil mi? | Open Subtitles | لذا طالما أنت من عائلة مؤسسة فهذا يعني أنّك تعلم بخبايا الأمور التي تتولّاها عائلة مؤسسة، صحيح؟ |
kurucu ailelerden birinin üyesi, ama Reginald'ın geçmişi acayip. | Open Subtitles | إنه ينتمي لإحدى العائلات المؤسسة لكن ريجنالد لديه تاريخاً حافلاً |
Gilbertlar 150 yıldır bu kasabanın bir parçası ve kurucu ailelerden biri ve bu bize bazı sorumluluklar verir. | Open Subtitles | لطالما كان آل غيلبرت جزءً من هذهِ البلدة على مدرا 150 عاماً ، كأحد العائلات المؤسسة. و من هذهِ السمة ، يأتى الألتزام الموجب ، بمَ يشمل حضور الحفل. |
- kurucu ailelerden biriyiz. | Open Subtitles | -من أحد العائلات المؤسسة بالواقع . |
Fell'ler, kurucu ailelerden. | Open Subtitles | -عائلة (فيل)، أحد العائلات المؤسسة . |
Ama neden onlar? Brian Walters ve Alaric kurucu ailelerden değildi. | Open Subtitles | لمَ هما تحديداً، (برين والترز)، و(آلريك)، فلم يكونا من عائلة مؤسسة. |
O da bizim gibi kurucu ailelerden. | Open Subtitles | إنّه من عائلة مؤسسة مثلنا. |