kutlama yapmak için Nilüfer'e gidiyoruz. Sen de bizimle gelsene? | Open Subtitles | بعضنا سيذهب للاحتفال في اللوتس لماذا لا تأتي معنا ؟ |
kutlama yapmak lazım, dostum. Çıkınca bir altılı bira da al. | Open Subtitles | هذا يدعو للاحتفال يا صاح أحضر حزمة جعة وأنت قادم هنا |
Eğer biraz param olsaydı, kutlama yapmak için sana bir şeyler alırdım. | Open Subtitles | لو كان لدي بعض المال لأشتريت لكم شيئا للاحتفال معا |
Ama kurallar sebebiyle kutlama yapmak için sana bir şişe şampanya patlatamam. | Open Subtitles | لكن بسبب القواعد لا أستطيع أن أفتح لكي زجاجة شامبانيا للأحتفال بهذه اللحظة |
Ama küçük ailemiz için bazı iyi haberlerle bir kutlama yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن أريد أن أحتفل بأنباء جيدة لعائلتنا الصغيرة |
Biri tarafından terk edildiğinde kutlama yapmak biraz aşağılayıcı değil mi? | Open Subtitles | أليس مهيناً أن احتفل عندما يتركك أحد؟ |
Ama şimdi söylediklerinizden sonra, bir kutlama yapmak istiyorum. | Open Subtitles | ولكن مع الأنباء التي أخبرتني بها أشعر بأنني بحاجة للاحتفال |
Konu kutlama yapmak için çok umutsuz olmam değil. Kabul etmeni isterim ki burnumu bu işe sokmam sadece saygıdan değil, Allah aşkına. İşe de yaradı. | Open Subtitles | أنا لست متعجلا للاحتفال أريدك أن تعترف أنها كانت خطة محكمة |
Konu kutlama yapmak için çok umutsuz olmam değil. Kabul etmeni isterim ki burnumu bu işe sokmam sadece saygıdan değil, Allah aşkına. İşe de yaradı. | Open Subtitles | أنا لست متعجلا للاحتفال أريدك أن تعترف أنها كانت خطة محكمة |
kutlama yapmak için sebebimiz var gibi. Her şey planına uygun gidiyor. | Open Subtitles | يبدو هناك سببٌ للاحتفال فكلّ شيءٍ يجري وفقاً لخطّتك |
O doğar doğmaz kutlama yapmak için arkadaşlarınla bir bara gitmen gerekti. | Open Subtitles | و عندما ولدت ذهبت أنت و أصدقائك للحانة للاحتفال |
kutlama yapmak için bir sebep varken bu dürtüyü beslemek zor değil. | Open Subtitles | إنها بمثابة حكة يسهل حكها عندما يكون ثمة داعٍ للاحتفال |
Yılan seni ısırırsa viski iç ancak viskiyi sadece hayatta kaldığın için kutlama yapmak için iç. | Open Subtitles | دوماً اشربي ويسكي إن عضكِ ثعبان... ولكنّ فقط للاحتفال بأنكِ حيّـة لدقائق أخرى معدودة |
kutlama yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أشعـرُّ أنّـي بمزاجٍ للاحتفال. |
kutlama yapmak için kesinlikle en doğru yerdesiniz. | Open Subtitles | بالتأكيد اخترت المكان الأمثل للاحتفال. |
Britanya Savaşı'ndan sonra RAF'ın kutlama yapmak için iyi bir sebebi vardı. | Open Subtitles | بعد معركة (بـريـطـانـيـا)، أصبح لدى القوات الجويه الملكيه مبرراً للأحتفال |
kutlama yapmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا للأحتفال يا عزيزي |
Küçük bir kutlama yapmak istediğim için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أقـوم بالإعتـذار لأنني أريد أن أحتفل بإنجاز صغير قمتِ به |
Biri tarafından terk edildiğinde kutlama yapmak biraz aşağılayıcı değil mi? | Open Subtitles | أليس مهيناً أن احتفل عندما يتركك أحد؟ |