...ama ailemiz tekrar bir arada ve bence bildiğimiz en güzel şeklide kutlamalıyız. | Open Subtitles | لكن عائلتنا عادت لوضعها السعيد وأظن أن علينا أن نحتفل بأفضل طريقة نعرفها |
Bunu kutlamalıyız, beraber hafta sonu kasabadan başka bir yerlere gitmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نحتفل إلى خارج المدينة في عطلة الأسبوع، على نفقتي |
Hep beraber kutlamalıyız. | Open Subtitles | على كل حال , هذا يوم رائعا يجب ان نحتفل معا |
Hey, lafı açılmışken bu sene bizde kutlamalıyız. | Open Subtitles | بالحديث عن الأمر , ربما علينا الاحتفال هذا العام |
Biliyorum, bunu kolesterol ilaçlarınla karıştırman çok kötü ama bence bunu kutlamalıyız. | Open Subtitles | أعرف أن هذا أسوأ شيء تخلطه بدواء الكولوستيرول خاصتك، لكن أعتقد أن الإحتفال واجب |
Her neyse, bence çıkıp bir yerlerde kutlamalıyız. | Open Subtitles | في كل الأحوال أنا فكرت أن نخرج و نحتفل بهذه المفاجأة |
Bu yakalamayı kutlamalıyız. Bizimle köyümüze gel. | Open Subtitles | لابد ان نحتفل بالإمساك به عد إلى القرية معنا |
Omoc'un kaybı için yas tutmak yerine onun varlığını kutlamalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب ألا نندب وفاة صديقنا أوماك بقدر ما يجب أن نحتفل بوجوده |
Şimdi bunu alışveriş yaparak kutlamalıyız. | Open Subtitles | وربما ينبغي لنا الآن ان نحتفل سويا ونتسوق |
Tebrikler bu arada-- Şık bir organizasyonla kutlamalıyız, unutulmaz bir gece olmalı. | Open Subtitles | علينا أن نحتفل بحدث أنيق، ليلة لا ننساها. |
Bunu bir kahve ile kutlamalıyız. Benim mi yoksa senin evinde mi? | Open Subtitles | يجب أن نحتفل بذلك بكوب من القهوة، بمنزلي أم منزلك ؟ |
O zaman Barnum'u bu sahte deli oyunundan dolayı kutlamalıyız. | Open Subtitles | نعم ، هكذا نحتفل لبارنوم للتعبير لم يسبق له ان قاله حول نسخة طبق الأصل من خدعة زائفة معتوه. |
Çok kötü günler gördük. İyi olanları kutlamalıyız. | Open Subtitles | تقابلنا أيام عصيبة كثيرة، يجب أن نحتفل بالحلوة منها |
Bunu kutlamalıyız. Nasıl kutlayacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | يجب أن نحتفل بهذا، أعرف كيف يجب أن نحتفل. |
Bence bunu kutlamalıyız, haksız mıyım? | Open Subtitles | هل تعلمون ماذا يجب ان نفعل؟ يجب ان نحتفل |
Bu doğduğun seneden. Bence bunu kutlamalıyız. | Open Subtitles | هذه مُعتّقة منذ يوم مولدي أظنّنا يجب أن نحتفل |
Çok iyi iş çıkardın, bunu kutlamalıyız. | Open Subtitles | لقد قمتي بعمل جيد اليوم لذا هذا يعني انه علينا الاحتفال بهذا صحيح؟ |
Biliyor musun, ilk doğru cevabını bir şarapla kutlamalıyız. | Open Subtitles | كما تعلمون، علينا الاحتفال الأول الخاص بك الإجابة الصحيحة. مع النبيذ. |
Bak, bir çalışma grubuna yetişmem gerek ama bilemiyorum, sanırım bunu kutlamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن اذهب إلى المجموعة الدراسية لكن , لا أعلم أعتقد أنه يجب علينا الإحتفال |
Ve romantik bir araba gezintisi ile kutlamalıyız... | Open Subtitles | ياله من وقت رائع للإحتفال .. وأيضاً قيادة رومانسية خلال |
Ben de düşündüm ki, şu goril olayındaki başarımızdan sonra sevgimizi kutlamalıyız. | Open Subtitles | وفكرت، مثل، بعد، كما تعلمون، نجاحنا مع الغوريلا، أننا يجب، مثل، احتفال الحب. |
Şehir metkezine inip bunu kutlamalıyız ve onun koca kötülük heykelini devirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نذهب ونحتفل بذلك ونجني البقشيش من أجل الشريرة |
İyi fikir. Önce başarımızı kutlamalıyız. | Open Subtitles | حسنا,فكره جيده,لنحتفل بنجاحك أولا |
Jane, iş ortağı olduk, bunu kutlamalıyız. | Open Subtitles | (إذاً، (جين بما أننا شركاء بالعمل سنوزع جيداً |
Bunu kutlamalıyız. Ben şampanya alıp geliyorum. | Open Subtitles | يجب علينا الأحتفال الآن، سأذهب و أجلب الشراب |