Çok çeşitli Kutlamalar yapacağız. | TED | لدينا الكثير من الاحتفالات التي سنقوم بها. |
Bütün Kutlamalar bittiğinde geriye sadece, kutlamalara ait bütün süsleri toplayıp yakarak başka bir kutlama yapmak kalıyor. | Open Subtitles | وعندما تنتهي كل الاحتفالات كل ما تبقى هو جمع الحلي و الاكسسوارات و إحراقهم في إحتفال آخر |
Tarih hızlıca açılmış, fakat Maidan'da anlaşılmaz Kutlamalar kalmıştı. | TED | انجلى التاريخ وبسرعة، ولكن الاحتفال بقي أمراً تم تجنبه في الميدان. |
Burada en son İkinci Dünya Savaşı'nın bittiğini gösteren çılgın Kutlamalar sırasında bulunmuştum. | Open Subtitles | آخر مرة كنت فيها هنا كان خلال الاحتفال الذهياني بمناسبة نهاية الحرب العالمية الثانية |
Bitiş çizgisini geçtikten ve Kutlamalar başladıktan sonra teşekkür edersin bana. | Open Subtitles | يمكنك شكري بعد أن تعبر خط النهاية و بعدا سيبدأ الإحتفال |
O kitapta, inanılmaz yemekler olan pahalı ziyafet salonlarında yapılan muhteşem Kutlamalar anlatılıyor. | Open Subtitles | وبداخله, لديهم تلك الإحتفالات الرائعة في قاعات الولائم الباذخة و الوجبات المدهشة |
Martın altısında çeşitli Kutlamalar olacak. | Open Subtitles | اليوم السادس من أذار, الجالية اليهودية لديها إحتفال ما |
O zamandan bu yana, her 5 Kasım'da onun heykelini yaktığımız yerde Kutlamalar yaparız. | Open Subtitles | من يومها في كل خامس تشرين الثاني نقوم باحتفال متحضر حيث نحرق صورته |
Oğlumun doğumu için Kutlamalar organize etmeni istiyorum. Kesinlikle harikulade olmalılar. | Open Subtitles | أريدك أن تنظم احتفالات ولادة ابني |
Ne kadar güzel bir gün. Sizin şerefinize çeşitli Kutlamalar hazırladık. | Open Subtitles | بالفعل إن هذا يوم سعيد, لقد خططنا للعديد من الاحتفالات |
Kutlamalar ve balolar güzellik yarışmalarının en eski versiyonlarıdır. | Open Subtitles | وكأنت الاحتفالات والكرات جزئاً قديماً من المسابقة. |
Persepolis'deki büyük Kutlamalar esnasında silindiri getirtip British Museum'a ödünç verip Tahran'a gidiyor ve bu Pehlevi hanedanının en büyük kutlamalarından biri oluyor. | TED | حين أقام احتفاله العظيم في برسبوليس، أمر باستدعاء الأسطوانة فتمت إعارة الأسطوانة من طرف المتحف البريطاني لتذهب إلى طهران وتكون جزء من تلك الاحتفالات العظيمة للدولة البهلوية. |
Ve Kutlamalar için birkez daha erkendir. | Open Subtitles | ومرة اخرى ، كان الاحتفال متسرعاً |
"Güven bana amca, ne olursa olsun Kutlamalar devam edecek ve havai fişekler bunun büyük parçasını oluşturacak." | Open Subtitles | "صدّقني يا عمّي، مهما كان، سيستمر الاحتفال وستكون الألعاب الناريّة جزءاً منه" |
Ve sana söz veriyorum, bu Kutlamalar bitmeden önce gözyaşlarımı sen de paylaşacaksın. | Open Subtitles | وأنا أعدك, قبل أن ينتهي هذا الإحتفال, ستشارك دموعي. |
Kutlamalar, sene sonunda pek çok hediyeyle döndüğümde başlasın. | Open Subtitles | الإحتفال سيكون لاحقاً هذا العام، عندما أعود مُحمّلاً بالهدايا. |
Sağ ol, oğlum. Bitiş çizgisini geçtikten ve Kutlamalar başladıktan sonra teşekkür edersin bana. | Open Subtitles | يمكنك شكري بعد أن تعبر خط النهاية و بعدا سيبدأ الإحتفال |
Okulda çeşit çeşit Kutlamalar olurdu. | Open Subtitles | في المدرسة كان هناك العديد من الإحتفالات |
Okulda çeşit çeşit Kutlamalar olurdu. | Open Subtitles | في المدرسة كان هناك العديد من الإحتفالات |
Kutlamalar daha fazla insanla daha zevkli olur. | Open Subtitles | الإحتفالات أكثر متعة كلما كثر الزوار |
Yahudi cemaati güzel şarkılar eşliğinde çeşitli Kutlamalar düzenliyormuş, öyle mi? | Open Subtitles | هل صحيح. أن المجتمع اليهودي سيكون عنده إحتفال ما بلإضافة إلى الأغاني الجميلة؟ |
O zamandan bu yana, her 5 Kasım'da onun heykelini yaktığımız yerde Kutlamalar yaparız. | Open Subtitles | من يومها في كل خامس تشرين الثاني نقوم باحتفال متحضر حيث نحرق صورته |
Emirin dogumgünü için Kutlamalar tabii ki. | Open Subtitles | احتفالات ولادة الأمير بالطبع. |
Bunun içinde her türlü Kutlamalar eğlenceler ve benzeri şeyler.. | Open Subtitles | ... و يتضمن هذا, و لكن ليس محصور بـ كل الأحتفالات و الأفراح المختلفة |