Yüzüncü yaşını kutlayan birine elbette gönderecekler. | Open Subtitles | بالطبع سيفعلون عندما يحتفل شخص بعيد ميلاده الـ 100 |
Taraf bir kişi ya da bir grup kişi ya da bir kişiyi veya birinin doğumunu evliliğini kutlayan bir etkinlik olabilirken... | Open Subtitles | الطرف هو شخص أو مجموعة من الأشخاص أو حدث يحتفل بولادة شخص أو وفاته |
Sonunda, bir şeyi kutlayan sadece bizlerdik. | Open Subtitles | بعد هذا كله, نحن فقط من لديهم شيء ليحتفلوا من أجله |
Bu şarkı, 30. yıl dönümlerini kutlayan Bay ve Bayan Terry Craypens'e ithal edilmişti. | Open Subtitles | تلك الأغنيةِ كُرّستْ إلى السّيدِ والسّيدةِ تيري Craypens، إحتِفال بذكراهم الثلاثون. [حشد يُصفّقُ له] |
Şampiyonluğu aldığına inandığım için seni ilk kutlayan ben olmak istiyorum. | Open Subtitles | كالاهان,أريد أن أكون أول من يهنئك على ما أظنه سيكون المعدل الرابح |
Bir balinanın replikasının altında arkadaşlarını ve onların güzel işlerini kutlayan zamanımızın titanlarıyla devleriyle oturdum. | TED | تحت نسخة طبق الأصل كاملة لحوت، جلست مع عمالقة زماننا حيث كانوا يحتفلون بزمالتهم وأعمالهم الجيدة. |
Tanrı hepimizin üzerinde olmak istediğimiz kişisel bir yolculuktur. esinlenmek için, yaşamı kutlayan evrene bağlı olduğumuzu hissetmek için. | TED | إنها تلك الرحلة الشخصية التي نريد أن نكون فيها لتلهمنا , لتشعرنا أنا متصلين بكون يحتفل بالحياة . |
Fakat ben anlamsızlığı kutlayan bu şovun parçası olmaktansa demode ve eski moda olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | ولكن أود أن يكون بدلا من الطراز القديم والعاطلين عن العمل... من جزء من المعرض الذي يحتفل تافه. |
Slade'in, kahramanını kutlayan bir hayranı da olabilir. | Open Subtitles | " قد يكون احد معجبى " سلات يحتفل ببطله |
Bedenini kutlayan bir beyefendi. | Open Subtitles | جنتلمان يحتفل جسده. |
Ben, kardeşim ve şuanda kızının düğününü gereksiz bir harcama ve gösterişle kutlayan Bay Wilcox'la beraber. | Open Subtitles | (أناوشقيقتيوالسيد(ويلكوس... الذي في هذه اللحظة يحتفل بزفاف "إبنتهفيقلعتهفي" شروبشير.. بنفقة كبيرة وتفاخر، بالطبع. |
Uçağın sol tarafına bakacak olursanız bizimle 11. evlilik yıldönümlerini kutlayan Homer ve Marge "Sampson"ları göreceksiniz. | Open Subtitles | إن إلتفتم للجانب الآخر ، ستجدون (هومر) و(مارج سمبسون) الذين جاؤوا ليحتفلوا بذكرى زواجهم الحادي عشر |
30. Gününü kutlayan biri var mı? | Open Subtitles | أي واحد إحتِفال 30 يوم اليوم؟ |
Sizi kutlayan ilk kişi ben olmak istedim, senatör. | Open Subtitles | أردت أن أكون أول من يهنئك يا سيناتور |
Sizi kutlayan ilk kişi ben olmak istedim, senatör. | Open Subtitles | أردت أن أكون أول من يهنئك يا سيناتور |
Demek istediğim, şu Hallmark gününü kutlayan aptallara bakar mısınız | Open Subtitles | انا اعنى انظر الى كل هؤلاء الحمقى الذين يحتفلون بهذة الاجازة الغبية |
Noeli kutlayan onmilyonlarca çocuk olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم أن هناك عشرات الملايين من الأطفال يحتفلون بأعياد الميلاد المجيدة ؟ |
Bir ineğin katledilişini kutlayan Masai'lerin aksine bir hayvanın öldürülmesi, çiftlikteki birçok sıkıcı günümüz işlerinin başında gelir. | Open Subtitles | على عكس ماساي , الذين يحتفلون ذبح بقرة , وفاة حيوان في مزرعة هو عمل روتيني واحدة من بين العديد من ل هذا الرائد في العصر الحديث . |