Bir insan cenini, dört buçuk aylıkken sürüngen kuyruğuna sahip olur. | Open Subtitles | فى عمر الاربعة شهور والنصف الجنين البشري يكون له ذيل كالزواحف |
O halde kuyruğuna teneke bağlayayım. Şu anda onu kaşıyamam. Onu rahat bırak. | Open Subtitles | إذن دعه يربط صفيحة فى ذيل حصانه فهو الآن مثل البقة التى لا يمكننى هرشها |
kuyruğuna da küçük bir silah yerleştireyim ki kavga edebilsin. | TED | سوف أعطيه سلاح صغير على الذيل حتى يستطيع أن يقاتل. |
Boynundan kuyruğuna kadar... Omurgasını meydana çıkarmak için. | Open Subtitles | من الرقبة حتى الذيل لتكشفي العمود الفقري |
Bak maymun, onu bana getir yoksa kuyruğuna bir düğüm atıp... | Open Subtitles | قل له أن يدع الفتى .وإلا فإنني سوف أعقد له ذيله |
kuyruğuna dikkat. Oturt. | Open Subtitles | انتبهي لذيله اجعليه يجلس |
Seni hain kaplan seni yoksa kuyruğuna ateş bağlayıp, poponu yakarım. | Open Subtitles | وإلا ربطت ناراً في ذيلك وأحرقت مؤخرتك |
Bu göğüsler güzel bir kısrağın göğüslerine dönüşsün ve bu da güzel bir kısrağın kuyruğuna dönüşsün! | Open Subtitles | بارك ثديي الفرس هذين و بارك ذيل الفرس هذا |
Bu fenerler teker teker ejderhanın kuyruğuna ekleniyor. | Open Subtitles | واحدا بعد الآخر، الاضواء تضاف إلى ذيل التنين. |
Baloncuklar çıkarmak, diğerlerinin fokun kuyruğuna hamle yapması için kamuflaj sağlıyor. | Open Subtitles | يُوفر نفخ الفقاقيع غطاءً للآخرين للقبض على ذيل الفقمة |
Baloncuklar çıkarmak, diğerlerinin fokun kuyruğuna hamle yapması için kamuflaj sağlıyor. | Open Subtitles | يُوفر نفخ الفقاقيع غطاءً للآخرين للقبض على ذيل الفقمة |
Yılanın kuyruğuna bastınız ve dönüp sizi ısıracak. | Open Subtitles | لأنكم وطأتم ذيل ثعبان و هو سيستدير و يعقركما أنا أعطيكم نصحيه |
Derini ensenden kuyruğuna kadar yavaşça yüzeceğim taa ki oğluma ne yaptığını anlatana kadar. | Open Subtitles | سأسلخكِ ببطئٍ من العنقِ إلى الذيل حتّى تخبريني بكلّ ما فعلتِه بابني. |
Kıskacı şah damarıma saplarsın kuyruğuna kadar boğazıma ittirirsin, böylece yardım diye bağıramam. | Open Subtitles | تطعني في الوريد مع المخلب ثم تشقُ الذيل في أسفل حلقي، بحيث لا يمكنني أن أصرخ طلباً للمساعدة |
Hortumundan kuyruğuna kadar 26 metre uzunluğundaymış. | TED | كان طول "دريدنوتس" ما يعادل 85 قدما من الخطم إلى الذيل. |
Başından kuyruğuna kadar uzunluğu, 30 metreydi. | Open Subtitles | طويل جداً من المقدمة حتى الذيل |
Evet biz onu yakalamaya da çalıştık,... fakat şu fitil onun kuyruğuna çarpınca, boom, bir mermi gibi havalandı. | Open Subtitles | نعم وقد إصطدناه أيضاً. وقد أطار الإنفجار ذيله واتسعت الفجوات كأنما أطلق عليه النار. |
Bu erkek, bileğindeki parfümden kuyruğuna biraz daha sürüyor. | Open Subtitles | يُضيف هذا الذكر المزيد من عِطر غدة معصمه على ذيله. |
kuyruğuna bir şey olmuş. | Open Subtitles | أمرٌ ما حدث لذيله. |
kuyruğuna dikkat et. | Open Subtitles | إنتبه لذيله |
Bu zavallı kediciğin kuyruğuna mı bastım? | Open Subtitles | هل دست على ذيلك الصغير الظريف؟ |
kuyruğuna bakın. | Open Subtitles | أنظر للذيل. |
Havaalanına geç kalmış, uzun bir güvenlik kuyruğuna takılmış ve uçağını kaçırmış. | Open Subtitles | لقد وصل إلى المطار متأخراً وعلق فى طابور طويل، وفوّت طائرته |