Herkes hemen elindeki işi bıraksın ve kuyuyu kazmaya başlasın! | Open Subtitles | كل رجل يوقف ما يقوم به الآن إبدؤا بحفر البئر |
İnsanlar bunun zararlı olmayacağını düşünüyorlar Çünkü kuyuyu kapadılar ve temizlik yapıyorlar, | Open Subtitles | تظن الناس أن هذا لا يؤذي لأنهم غطوا البئر ونظفوا كل شيء |
Açıklamalara göre, mülk üzerindeki bir kuyuyu gösteriyor. | Open Subtitles | طبقاً للأسطورة، كان هذا مكان البئر في مزرعة |
su kuyuyu tikayip adamlarini uçaga bindirene kadar. | Open Subtitles | كفاية لإغلاق ذلك البئر ووضع فريقك في الطائرة |
Ben gelmeden önce elliden fazla kuyuyu tek damla petrol bulamadan kazmış bile. | Open Subtitles | قَبْلَ أَنْ آتُي، حفر 50 بئر بدون ان تظهر نقطة واحدة مِنْ النفطِ |
Fıskiyelerden başlayıp geriye doğru, kuyuyu bulana kadar ararız. | Open Subtitles | لذا إبدأوا بالرشاشات وإعملوا متراجعين حتى تجدوا البئر |
Birkaç gün içinde kuyuyu bitirmek için yardıma ihtiyaçları varmış. | Open Subtitles | يحتاجون لمساعدة لإنهاء بناء البئر بالأيام القليلة القادمة |
Şimdi, eğer bu kuyuyu gören adam, başımıza dert olursa ne yapacağımızı düşünelim. | Open Subtitles | الان لنرى ان لم يكن في امكاننا ان نخفي ماعلينا فعله مع هذا الغبي الي يريد ان يرى البئر |
Shede 80 kilometre çevredeki tek kuyuyu buluyor. | Open Subtitles | وجدت شيدي البئر الوحيد لحوالي 80 كيلومتر |
Bu konuda size yardımcı olabilirim, ama şu an itibariyle kuyuyu nasıl kapatacağınızı bilmediğinizi belirten bir açıklama da lazım bana. | Open Subtitles | أستطيع مساعدتك بشأن هذا, ولكني أيضًا بحاجة إلى تصريح يقول أنكم حتى هذه الساعة لاتعلمون كيف تقفلون البئر. |
Yakın zamanda kuyuyu kapatacaklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنهم سيقومون بغلق البئر قريبًا على الإطلاق. |
Burası meleklerin yemek deposu. Paradoks bu kuyuyu zehirler. | Open Subtitles | هذا مصدر غذاء التماثيل التناقض سيسمم البئر |
Bu yüzden kuyuyu kendim için denemeye karar verdim. | Open Subtitles | ولهذا قررت نزول البئر لأتّبيّن الحقيقة بنفسي |
O kuyuyu kim kontrol ederse onların sadakatini alır. | Open Subtitles | أي كان من يتحكم بذلك البئر فهو سيؤدوون ولاء الطاعة له |
Ollie'yi haklayacağız, kuyuyu alacağız herkes suya kavuşacak, tekrar yiyecek üretmeye başlayacağız. | Open Subtitles | عندما نقتل أولى نكون قد حصلنا على البئر وكل واحد سيحصل على الماء وسنستطيع زراعة المحاصيل مجددا |
Bir kuyuyu patlatmayı denedim. Tarçınlı sıcak çikolatayı severim. | Open Subtitles | حاولتُ تفجير البئر أحبّ الكاكاو الساخن مع القرفة |
kuyuyu çamur ve çimentoyla zorla beslemeye çalışmak başarısız oldu. | Open Subtitles | أن عملية حقن الطين والأسمنت .إلى البئر أخفقت تماماً |
Dolana kadar şişeciği su yüzeyinin altında tut, ve de kuyuyu mühürlemek için efsun sözlerini tekrar et. | Open Subtitles | عقد القارورة تحت سطح الماء حتى يتم ملأها وتلاوة تعويذة لاغلاق البئر. |
O kuyuyu bir kez boşalttığımızda, bin tane ruh feryat edecek ve Tanrılar tatmin olmuş olacak. | Open Subtitles | وبمجرد أن يفرغ البئر بشكل جيد وألف النفوس تصرخ سيتم استرضاء الآلهة |
Size kuyuyu sahilden daha uzağa kazmanızı söylememiş miydim? | Open Subtitles | ألم أخبركم بحفر بئر جديدة بعيدة عن الشاطئ ؟ |
İlki Londra'dan, BP'deki bir arkadaşımdan geldi, katıldığı toplantılarda kuyuyu nasıl kapatacaklarına bir türlü çözüm bulamadıklarını söylüyor. | Open Subtitles | الأول كان لصديقٍ لي في شركة النفط بلندن مبلغًا. أنه يجلس في اجتماع لايعلمون فيه كيف يسدون فوهة بئر التنقيب المشتعلة. |
Geçende beraber yaptığımız bir kuyuyu gördüm. Sapasağlam. | Open Subtitles | شاهدت مؤخرا بئرا كنا حفرناها سويا |