ويكيبيديا

    "kuzeniyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ابن عمه
        
    • ابن عمها
        
    • قريبته
        
    • قريبتها
        
    • قريبه
        
    • إبنة عمه
        
    • إبنة عمها
        
    • ابن عم
        
    • قريبها
        
    • ابنة عم
        
    • إبن عمه
        
    • أبنه عمته
        
    Bir adam ölür ve Kendi garip kuzeniyle beraber gömülür. Open Subtitles وقال ان الرجل مات ودفن بواسطة ابن عمه غريب الأطوار.
    Burada kuzeniyle beraber kalıyor. Tahmin et kuzeni kim. Open Subtitles ستمكث هنا مع ابن عمها خمن من يكون ابن عمها
    Ben ona pedikür bağımlısı olduğumu söyledim o da bana bekaretini kuzeniyle sevişince kaybettiğini falan. Open Subtitles أنا أخبرته أني مدمن للعناية بالقدم ، وهو أخبرني أنه فقد عذريته مع قريبته
    Sonra kız kardeşi ve kuzeniyle konuştum. Open Subtitles وبعدها تحدثت مع أختها و قريبتها
    Bir gün kuzeniyle evleneceğim yaygın bir varsayımdı. TED لقد كان توقعاً شائعاً بأنني يوماً ما سأتزوج من قريبه
    İşte kuzeniyle evlenmesini bilen bir adam! Open Subtitles و الأن هذا هو رجل يجيد الزواج من إبنة عمه
    Kartlarını doğru oynarsan kuzeniyle seni tanıştırırım. Open Subtitles إلعب ورقتك جيداً وسوف أجعلك تتحدث مع إبنة عمها
    Kayıt dışı soruyorum dediğine göre, onu kuzeniyle evlendirmek istiyormuşsun. Open Subtitles فيما بيننا، هي قالت أنك تنوي تزويجها من ابن عم لها سيعود إلى الديار هذا صحيح.
    15 yaşında, kuzeniyle birlikte oyun oynuyorlarmış. Open Subtitles عندماكانفى الخامسةعشر منعمره ، كان يصطاد بالقوس مع ابن عمه
    Hayır, terapi odasında ziyaretçisi kuzeniyle birlikte. Open Subtitles كلا، انه في غرفة المعالجه ابن عمه يزوره الآن
    -Aslında kuzeniyle. Rowley diye bir çiftçi. İyi insandır. Open Subtitles ابن عمها,فى الحقيقة,اسمه راولى مزارع,لطيف الى حد كبير,من عائلة كلود
    kuzeniyle birlikte 30 dakika önce buraya gelmiş... ve bir daha görülmemiş mi? Open Subtitles اذن هي و ابن عمها اتوا الى هنا قبل حوالي 30 دقيقة و تلك كانت اخر مرة شوهدت كايتي فيها؟
    Poe da kuzeniyle yatıyordu ama bu, onun yazarlığından bir şey eksiltmedi. Open Subtitles مارس "بو" الجنس مع قريبته ولم يقلل ذلك من كونه كاتباً
    Burski'nin ikinci öpüşmesi diğer kuzeniyle. Open Subtitles قبلة (بيرسكي) الثانية كانت مع قريبته الاخرى
    Shakira ile hiç yatmadım, ama kuzeniyle yattım. Open Subtitles أنا لم انم مع (شاكيرا) من قبل و لكني نمت مع قريبتها
    Ahmaklık edip, ilaçlarını kuzeniyle paylaşmaya çalıştı üstelik ortada birine yetecek ilaç vardı. Open Subtitles بغباء، حاول مشاركة أدويته مع قريبه و كان لديه ما يكفي لشخص
    Şu seyahat ajansındaki kuzeniyle takılıyordu. Open Subtitles إنّه دائم التواجد مع قريبه في وكالة السفريات.
    - kuzeniyle tanışmanı istiyor. Open Subtitles _ إنهيقولمرحباً_... و يود أن ... تقابلي إبنة عمه.
    Eee... Sanırım, Majesteleri kuzeniyle kalıyor. Open Subtitles أعتقد، يا مولاي أنها تقيم مع إبنة عمها
    Ya devam edersin ya da Meksika hapishanesinde Chito'nun kuzeniyle 15 yıl geçirirsin. Open Subtitles إذا واصلت فعل ذلك, سيلقى بك في السجن لمدّة 50 عاماً مع ابن عم (شيتوس)
    Gerçekten kuzeniyle yattığını mı düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أنها تنام مع قريبها ؟
    George Michael sonunda Meaby'e olan aşkını aşmış ve kuzeniyle arkadaş olarak vakit geçirdiği için seviniyordu. Open Subtitles ذهبت مشاعر (جورج مايكل) تجاه ... معشوقته (مايبي) أخيرا وشعر بالسعاده لأنه يمتلك ابنة عم يستطيع مشاهدة فلم معها
    Peki kuzeniyle de mi takılacaksın akşam? Open Subtitles إذن ستتسكعان مع إبن عمه أيضا؟
    Steve Holt da, kuzeniyle herşeyi iptal etmek için gelir. Open Subtitles و ظهر (ستيف) لتوه ليلغي الأمر مع أبنه عمته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد