kuzey Hindistan'daki Hastinapur'da Maharaca Pandu tarafından yönetilen büyük bir racalık varmış. | Open Subtitles | كانت هناك مملكة كبيره في شمال الهند هستينابور يحكمها الملك العظيم باندو |
Şimdi hatırlayım, kuzey Hindistan çocuk felcine gelince büyük bir fırtına. | TED | الآن تذكروا ، شمال الهند ، عبارة عن اعصار حقيقي عندما يكون فايروس شلل الأطفال في الصورة |
İnsani yardım kuruluşu CARE kuzey Hindistan köylerindeki kadınlara eşit haklar için bir kampanya başlattı. | TED | المؤسسة المعنية بأمور البشرية إرادة تُنشئ شركه قائمة على الوحدة بين الجنسين في قرية في شمال الهند |
kuzey Hindistan bölgesinin çayları yeteri kadar koyu oluyor. | Open Subtitles | هناك بعض أنواع الشاى من الهند الشمالية ثقيلة بما يكفى |
Orası da kuzey Hindistan'da bir yerlerde. | Open Subtitles | في الهند الشمالية اليوم |
kuzey Hindistan'da yüksek rakımlı bir çöl bölgesi olan Ladakh'ı örnek alalım. | TED | لنأخذ منطقة لداخ على سبيل المثال، منطقة متصحرة تقع على مرتفع عالٍ في شمال الهند. |
Sonra geleceğin demografik payının ekseriyeti olacak bütün kuzey Hindistan var. | TED | ثم هناك كامل شمال الهند والذي سيمثل الجزء الأكبر من العائد الديموغرافي في المستقبل |
İnsanlar bu nehirden kepçelerle içme suyu alırlar. Bu, kuzey Hindistan'ın birçok nehrinde asla yapmayacağınız birşeydir. | TED | الناس يشربون من هذا النهر شي لايفعل غالبا مع انهار شمال الهند |
kuzey Hindistan'da bu flörtle ilişkilendi. | TED | ذهبت أحدى ولايات شمال الهند لأبعد من ذلك بربط المرحاض مع مهر العروس. |
Size kuzey Hindistan'ın Bihar eyaletinde yaşayan 18 aylık Shriram'dan bahsetmek istiyorum. | TED | لأخبركم عن قصة شريرام، الطفل ذا ال 18 شهراً في بيهار، ولاية في شمال الهند. |
kuzey Hindistan'da Himalayalar'ın eteklerinde. | Open Subtitles | والتى هى فى اطراف جبال الهيمالايا فى شمال الهند |
kuzey Hindistan köylerden gelen 25 kızları iş verme bahnesiyle şehirlere götürüyorlardı. | Open Subtitles | خمس و عشرون فتاة من قرى شمال الهند تم إختطافهن و أخذهن إلى المدينة |
kuzey Hindistan'dan geçerken bir şaman ve karısıyla yemek yedim. | Open Subtitles | ،مسافرةً إلى شمال الهند حظيت بعشاء مع كاهن وزوجته |
kuzey Hindistan'da bir yaşam biçimidir. | Open Subtitles | وكما أنها بمثابة وسيلة للحياة في شمال الهند. |
kuzey Hindistan'daki çimenler gezegenin en uzun türüdür ve dünya üzerindeki en etkileyici canlılara ev sahipliği yapar. | Open Subtitles | العشب في شمال الهند هو الأطول في العالم موطنٌ لأكثر المخلوقات التي تمشي على الأرض إعجابًا |
Bugün, bir dizi patlamada beş bomba kuzey Hindistan'ın üç metropol kentini salladı. | Open Subtitles | اليوم في سلسلة من التفجيرات حدث 5 تفجيرات في ثلاث مناطق في شمال الهند |
Bugün, Hindistan haritasına bakarsanız, kuzey Hindistan'da konuşulan çoğu dilin, Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne ait olduğunu görürsünüz. | TED | اذا نظرتم الى خريطة للهند اليوم ، سترى أن معظم اللغات المتحدث بها في شمال الهند تنتمي إلى عائلة اللغات الهندو الأوروبية. |