Kusunoki, Yoshino dağındaki imparator için, ve Ashikaga da Kyoto'daki imparator için savaşıyor. | Open Subtitles | يُكافحُ كوسونوكي من أجل الإمبراطور ميت يوشينو اشيكاجا يُكافحُ للإمبراطورِ كايوتو. |
Kyoto'ya dönmeyi umuyorum, ama bu yaban tarlaların arasında kayboldum. | Open Subtitles | أَتمنّى العَودة إلى كايوتو لكني مفقودُ في هذا الحقلِ مِنْ عشبِ السهوبِ. |
Savaşın tarafları, başkent Kyoto'yu ele geçirerek Japonya'ya hükmetmek için çarpışıyordu. | Open Subtitles | يُتنافسُ المحاربين للعاصمةِ كايوتو للفاتحِ الذي سَيَحْكمُ اليابان |
Yurt genelinde direnişi destekleyen Kyoto'nun altı büyük ailesinin lider şahsiyetisin. | Open Subtitles | الشخص الأهم في عائلات كيوتو الستة الرئيسية التي تدعم المقاومة الوطنية |
Belki de paramı Kyoto gibi daha hoş karşılanacağım bir şehre gitmeliyim. | Open Subtitles | إلي مدينة تكون اكثر ترحبا مثل كيوتو حسن اليابان تبعد 17 ساعة |
Ona "Monsieur Psycho," demeliler, çünkü Kyoto'da kaçamayınca, epey bir şiddet uygulamış. | Open Subtitles | كان يجب أن يسموه (السيد مجنون) لانه عندما لم يستطع الهرب في (كويتو) إستخدم العنف للهرب |
Osaka'daki, Kyoto'daki ve Tokyo'daki insanların bunu bilmemelerinin sebebi medyanın tüm olanları gizlemesi. | Open Subtitles | "الناس في "أوساكا"، "كيوتو" و"طوكيو السبب في عدم معرفتهم بالأمر هو التعتيم الإعلامي |
Kyoto'yu fethedip bayrağımızı başkentte dalgalandırmak çok uzun zamandır düşlediğim birşeydi. | Open Subtitles | لإِحْتِلال كايوتو لوَضْع أعلامِي في العاصمة كَانَ حلمَي الطويلَ العزيزَ |
Anlayamıyorum. Kyoto'yu almak için elinde büyük bir fırsat vardı. | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ هي كَانَت فرصتَه لأَخْذ كايوتو |
Joseph Yashinobo Takagi,... ..1937'de Kyoto'da doğan,... | Open Subtitles | جوزيف ياشينوبو تاكاجي ولد في كايوتو 1937 |
Kyoto bile Guren Mk. II'yi Kara Şövalyeler'e vereceğini söylüyor. | Open Subtitles | حتى كايوتو تقول بأنهم سيمنحون القورين مك |
Durum şekillendikçe, Kyoto'nun 6 büyük ailesinden kişiler, emrime girmeyi arzuluyor. | Open Subtitles | بينمـا الحالة واقفـه , أيها السيدات والسادة من العوائل الرئيسية الست كايوتو , أنـا أدعوك لكـي تكون تحت قيادتي |
Kyoto'da da acayip şeyler oluyor. | Open Subtitles | أشياء غريبة بتحصل في كايوتو أيضاً. |
Kyoto'da herkez hırsızlık yapıyor. | Open Subtitles | هم جميعاً يَسْرقونَ في كايوتو. |
Kyoto: pakt bazlı bir organizasyon yaratma çabalarının başlangıcı. | TED | إتفاقية كيوتو: بدايات الكفاح من أجل خلق منظمة معتمدة على المعاهدات. |
Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalardan ülkelerin kendilerini çekişine şahit olduk, ayrıca endüstrilerin salınım azaltma hedeflerine ulaşamadığını da gördük. | TED | ونراه جليًا عندما تنسحب الدول من اتفاقيات المناخ الدولية مثل بروتوكول كيوتو واتفاق باريس، ونراه عندما تفشل المصانع في الإيفاء بالتزاماتها بخفض انبعاتاتها |
Size başka iyi haberlerim de var. Amerika Birleşik Devletleri'nde, Kyoto'yu | TED | وهنا المزيد من الأخبار السارة. يصل عدد المدن التي تدعم كيوتو في الولايات المتحدة |
Bu problem üzerinde 25 yıldan beridir çalışıyoruz, Rio’dan, Kyoto Protokolleri’nden beri. | TED | لقد عملنا على حل هذه المشكلة لمدة 25 عاماً، منذ مؤتمر ريو، بروتوكولات كيوتو. |
1949 yılında Kyoto'da dünyaya gelen Murakami 2. Dünya Savaşı sonrası Amerikan işgali altındaki Japonya'da büyüdü. | TED | وُلد في كيوتو عام 1949، كبر موراكامي أثناء الاحتلال الأمريكي لليابان ما بعد الحرب العالمية الثانية. |
Geçen sene Kyoto'da bir müzeyi girdi. | Open Subtitles | لقد ضرب متحف في (كويتو) العام الماضي |
Tüm Kyoto'daki tüm Japon kız arkadaş yastıkları için kuş beyinli planlarınıza katılmazdım. | Open Subtitles | مش ممكن انى اشترك فى واحدة من مخطتاتك الغبية حتى لو كان مقابل كل مخدات بنات طوكيو! |
Kyoto'nun Guren Mk.II'yi Zero'ya verdiği bilgisi kesin değil. | Open Subtitles | المعلومات التي أعطتها كايتو لزيرو ليست مؤكدة |