| Çürükler, anemi, C vitamin eksikliği, hatta lösemi kaynaklı oluşabilir. | Open Subtitles | الكدمات قد تشير للأنيميا نقص الفيتامين سي او حتى اللوكيميا |
| Oğlunuz tüm tıbbi çabalara rağmen, lösemi nedeniyle ölecekti. | Open Subtitles | أن إبنك سوف يموت من جرّاء اللوكيميا برغم كل الجهود الطبية المبذولة |
| Hodgkin veya lösemi hastalığı hikâyesi de yok. | Open Subtitles | و ليس لدية تاريخ للأصابة بالسرطان, او لوكيميا. |
| Bartok lösemi'ydi ve ölüyor olduğunu biliyordu ve bu konçertoyu kendisi de konser piyanisti olan karısı Dita'ya adamıştı. | TED | مات بسرطان الدم وكان يعلم ذلك قرر حينها إهداء تلك المقطوعة لزوجته ديتا, التي كانت هي أيضا عازفة بيانو |
| lösemi, çocuk ve yaşlılarda daha yaygındır. | Open Subtitles | ابيضاض الدم ينتشر بكثرة بين الصغار و العجائز |
| Ve 2010'da lösemi hastalarını tedavi etmeye başladık. | TED | وبحلول عام 2010، بدأنا علاج مرضى سرطان الدم. |
| Ölüm sebebi olarak lösemi yazılmış. | Open Subtitles | يذكر الطبيب الشرعي أن إبيضاض الدم هو سبب الوفاة. |
| lösemi değil. | Open Subtitles | فلن يكونَ مجرّدَ اختراعٍ حينئذٍ ليست اللوكيميا |
| Yani dört tane lösemi olduğunu, dört tane de olmadığını gösteren nedenimiz var. | Open Subtitles | إذاً فلدينا أربع أسباب مع اللوكيميا وأربعة ضدّها |
| Akut promiyelotik lösemi hâlâ daha arsenikle tedavi ediliyor. | Open Subtitles | لا بدّ أن تكون قد قضت على السفلس اللوكيميا سليفة النقوية الحادة ما تزال تعالج بالأرسنيك |
| Kronik lenfositik lösemi beyin ve böbrek sorununu açıklayabilir. | Open Subtitles | اللوكيميا اللمفية المزمنة قد تفسّر مشاكل الدماغ والكلية |
| 4'teki hasta, lösemi. | Open Subtitles | ماذا لدينا؟ المريض لديه لوكيميا من الدرجة الرابعة. |
| Ona oğluna lösemi teşhisi konduğunu söyle. | Open Subtitles | سوف تخبرينه بأن شخصاَ مرض أخبريه بأن ابنك شخص حالته " لوكيميا " سرطان الدم |
| 6 ay önce Akut Lenfosit lösemi teşhisi koyuldu. | Open Subtitles | وه، أنا شخّصت مع... لوكيميا الخلايا اللمفية الحادّ قبل ستّة شهور. |
| Bir ay önce lösemi hastama destek olmak için kafamı kazıttım. | Open Subtitles | قبل شهر حلقت شعر رأسي متضامناً مع مريض بسرطان الدم |
| Ailenin bir çocuğunda lösemi ötekinde otoimmün hastalık var. | Open Subtitles | العائلة لديها طفل مصاب بسرطان الدم و آخر مصاب بمرض مناعي |
| Bay "Bir Adım Daha"nın lösemi hastasına bir bakın, orada tek başına oturuyor. | Open Subtitles | انظر إلى مريضة ابيضاض الدم "للسيد "الميل الإضافي جالسة هناك وحدها |
| lösemi kaynaklı omurga lezyonu var mı diye bakıyoruz. | Open Subtitles | نكشف عن الكتل الفقارية من ابيضاض الدم |
| Bu, tedavisi olmayan bir lösemi türüdür ve Amerika'da her yıl yaklaşık 20.000 yetişkinin başına bela olur. | TED | إنه نوع من سرطان الدم غير قابل للعلاج يُصيب تقريبا 20,000 بالغ سنويًا في الولايات المتحدة. |
| Maktulun lösemi ilacının sebep olduğu renk bozukluğu yüzünden gözükmüyordu. | Open Subtitles | كان محجوباً بواسطة التلون من أدوية إبيضاض الدم للضحية. |
| lösemi olan bir kızın iyileşmesi iş kazasında gözünü kaybeden adamın gözlerinin açılması gibi bir çok mucizeler kaydedildi. | Open Subtitles | معجزات متعدّدة أبلغ عنها من معالجة بنت شابة باللوكيميا إلى إعادة بصر رجل فقد بصره في حادث عمل. |
| Çocuklarımızın büyümesinden, anne-babamızın yavaşlayan temposundan, lösemi, hafızasını kaybetmiş ve enfeksiyon kapmış babamızdan konuştuk. | TED | تحدثنا عن نشأة أطفالنا وعن تباطئ وتيرة والدينا، ووالدنا الذي يعاني من سرطان الدم، وفقدان الذاكرة والالتهاب. |
| Belki ona ironik lösemi diyebilirler. | Open Subtitles | ربّما يمكنهم تسميتها إبيضاض الدّم التهكميّ |
| lösemi, tüberküloz ve menenjit oranı oldukça düştü. | Open Subtitles | الإصابات باللوكيما والسل وإلتهاب السحايا إنخفضت بشكل ملحوظ |
| Gelecekte az bir ihtimalle lösemi olma riskin var. | Open Subtitles | هناك احتمال الإصابة بابيضاض الدم بالمستقبل |
| Böbreklerinde bir sorun, lösemi ya da adenom olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون لديك خلل في كليتيك أو سرطان العظام أو ورم ىحميد |
| Ablam lösemi. Vücudumun parçalarını ona vermeye zorluyorlar beni. | Open Subtitles | أختي لديها سرطان دم , و هم يحاولون الآن إجباري بأن أعطيها أجزاء من جسدي |