Yapacaklarımı duygularımın belirlemesine izin verme lüksüm yok. | Open Subtitles | ليس لدي رفاهية أن أترك مشاعري هي من تملي عليّ أفعالي. |
Maalesef, düşmanlarımızın yaşamasına müsaade edecek lüksüm yok. | Open Subtitles | انا اعتذر لك ليس لدي رفاهية بالسماح لاعدائي بأن يبقوا احياء |
Arkadaş edinme lüksüm yok. | Open Subtitles | ليس لدي رفاهية الأصدقاء |
Çünkü şu anda doğru olduğunu varsayma lüksüm yok. | Open Subtitles | لأني لا أملك ترف استغلال أقوالك لصالحك الآن |
Bir heves yüzünden işi bırakma gibi bir lüksüm yok. | Open Subtitles | لا أملك ترف القفز على سفينة لمجرد نزوة. |
Bekleme gibi bir lüksüm yok! | Open Subtitles | لا أملك ترف الانتظار! |
Çünkü erkek işi yapan bir kadınım ve eşek olmak gibi lüksüm yok. | Open Subtitles | لأنني امرأة في وظيفة رجل وأنا لا أملك الترف لأكون متعجرفة |
Kariyerimin son deminde de kendimi önemsiz birinin ellerine teslim etme lüksüm yok. | Open Subtitles | و في هذة المرحلة الأخيرة من مهنتي لا أملك الترف لأضع نفسي تحت يدي نكرة |