ويكيبيديا

    "lüksüne" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رفاهية
        
    • ترف
        
    • برفاهية
        
    Bütün gün evde oturup yas tutma lüksüne sahip değilim. Open Subtitles إنني لا أملك رفاهية الجلوس في المنزل في حالة حزن
    Tamam, bilmiyorum ama avcı olarak tutkularının esiri olma lüksüne sahip değilsin. Open Subtitles حسناً , أنا لا , لكن المبيّدة , أنت ليس عندك رفاهية في جود العبد إلي العاطفة
    Bazı şeyleri yazılı olarak görme lüksüne sahip değilim. Open Subtitles حسنا, انا لا املك رفاهية رؤية الاشياء غير بالاسود والابيض
    Papa Hazretlerinin bu tip meseleleri görmezden gelip halka karışma lüksüne binaen bunları kendisinin yerine bizler düşünmek durumundayız. Open Subtitles قداسته لديه ترف بتجاهل مثل هذه الأمور بكونه واحد من الشعب ولهذا يجب علينا أن ننظر فيها نيابة عنه
    Bilirsin, Greyhound lüksüne parası yetmeyenler için. Open Subtitles تعلمون، بالنسبة لأولئك الناس الذين لا يستطيعون تحمل تماما ترف السلوقي.
    Görünmez olma lüksüne sahip değilim. Open Subtitles أنـا فقط ليس لديّ ترف أن أكون غير مرئية.
    Dürüst olmak gerekirse, artık seçenek lüksüne sahip değilsin. Open Subtitles أقول لك بصراحة تامه لم يعد لديك خيارات برفاهية
    Aşıyı üretirken potansiyel müşterileri araştırabilme lüksüne sahip oldu. Open Subtitles لديه رفاهية البحث عن الزبائن المحتملين حال تصنيع اللقاح
    - Tabii ki öyle de bazılarımız kirayı kafasına estiğinde ödeme ya da hiç ödememe lüksüne sahip değil. Open Subtitles لكن ليس جميعنا يملكون رفاهية دفع الإيجار متى ما أرادوا أو يقولوا لا مشكلة
    Buna cevabım şöyle oldu: "Kızgın olma lüksüne sahip değilim ve öfkelenmenin sonuçlarını da biliyorum." TED و جوابي على هذا كان: " ليس لدي رفاهية أن أكون غاضبا، و ايضا انا اعلم نتائج انا اكون غاضبا."
    Ben de işime gömülme lüksüne. Open Subtitles وأنا لا أملك رفاهية إغراق نفسي في العمل
    Olaylara siyah ve beyaz olarak bakma lüksüne sahip değilim, Evan. Open Subtitles لا أملك رفاهية النظر إلى الأمور كأبيض أو أسود ، يا "إيفان"
    O lükse sahipsiniz. Bildiklerimi bilmeme lüksüne sahipsiniz. Open Subtitles لديك رفاهية عدم معرفة ما أعرف
    Xander söylememe lüksüne sahipti. Ama sen avcısın. Open Subtitles أكساندر) لديه رفاهية عدم قولها) ولكنك المبيدة
    Ergenlik hevesleri, nefesin için çok tehlikelidir, meraklı olamazsın, yanlış yapma lüksüne sahip değilsindir. Birilerinin kesin önyargısı, senin bir sabah uyanmama nedenin olabilir. TED أن نزوات المراهقة خطيرة جدًا على حياتك، أنك ببساطة لا تستطيع أن تكون فضوليًا، أنك لا تُمنح ترف ارتكاب الأخطاء، أن التحيز التام عند شخص ما ربما يكون السبب في أن لا تستيقظ صباحًا.
    Ben bir babayım. İlke lüksüne sahip değilim. Open Subtitles أنا أب و ليس لدى ترف المبادىء.
    İnşallah şansımız yaver gider diyerek riske girme lüksüne sahip değiliz. Open Subtitles ..ليس لدينا ترف المخاطرة علي امل الافضل
    Her zaman arkadaşlarımızı seçme lüksüne sahip olamayız. Open Subtitles لا يُتاح لنا دوماً ترف إختيار أصدقائنا
    - Zamanımızın lüksüne sahip değiliz. Open Subtitles - ليس لدينا ترف من الوقت.
    Artık seçme lüksüne sahip değilsin. Open Subtitles لم يعد لديك خيارات برفاهية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد