Ross'a Tom'la öğle yemeğinde konuştuktan sonra... bir şişe şarap almasını söyledim. | Open Subtitles | قلت له لشراء النبيذ، وبعد تناول طعام الغداء مع كونلي. |
Tasarımcı Jenny Driver'la öğle yemeği yedi. Onun en iyi arkadaşıydı. | Open Subtitles | لقد تناولت الغداء مع جينى درايفر, مصممة الأزياء, انها صديقتها المقربة . |
D. Trump'la öğle yemeğimi iptal ettim. | Open Subtitles | اضطررت إلى إلغاء الغداء مع دوني ترامب. |
Richard Lewis'la öğle yemeği yiyeceksiniz... | Open Subtitles | لديك تناول الغداء مع ريتشارد لويس، |
Pentagon'dan Shellow'la öğle yemeği. | Open Subtitles | الغداء مع شيلو من البنتاجون .. |
Martha Stewart'la "öğle yemeği" kızı Alexis'le de "akşam yemeği" yedim. | Open Subtitles | تناولت الغداء مع (مارثا ستيوارت) والعشاء (مع إبنتها (أليكسيس |
Laurel'la öğle yemeğine gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | -رائع . -لديّ ميعاد على الغداء مع (لورل ). |
Neal'la öğle yemeği yemenin iyi anlardan biri olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | و تعتقد أنّ تناول الغداء مع (نيل) لحظة جيّدة؟ |
- Billets'la öğle yemeği yiyeceğim. | Open Subtitles | " سأتناول الغداء مع السيدة " بيليتس |
Geçen yıl Bayan Wheeler'la öğle yemeğinden dönüyorduk derken şantiyede üstüme boru düştü. | Open Subtitles | ،حسناً، إسمعى، العام الماضى كنت عائد من الغداء مع السيدة (ويلار) عندما سقط عليّ انبوب عند موقع البناء ذلك |
12'de Lyon'la öğle yemeği yiyorum. | Open Subtitles | عند الثانية عشر, اتناول الغداء مع (ليون) |