Bana biraz demir ve vitamin verdiler. Lance'le işler nasıl gitti? | Open Subtitles | لذا اعطوني بعض الحديد والفيتامينات كيف كان حديثك مع لانس ؟ |
Lance'le buluşup bunu yapanın sen olmadığını söylemen gerek. | Open Subtitles | لديك لقاء مع لانس وأقول له أنه لم يكن لك. |
Lance'le konuşmam gereken birkaç ayrıntı var. | Open Subtitles | لدي بضعة اشياء لأناقشها مع لانس |
Lance'le ne kadar büyük bir fiyasko yaşadıysan yaşa, her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | مهما كان الأمر سيئاً مع لانس " اليوم ستكون بخير يا رجل |
Niye telefonda Lance'le konuşuyor gibi yapıyor ? | Open Subtitles | لماذا لازلتِ تتظاهرين بالحديث مع ( لانس ) على الهاتف ؟ |
Hatun içki içmiyor ve sürekli Lance'le birlikte. | Open Subtitles | انها مثل , لا تشربُ ابداً ) و هي تطوف هنا و هنا مع (لانس |
Hey, üzgünüm senin sürekli Lance'le olman canımı sıktı evet, ama belki de kıskanıyorumdur. | Open Subtitles | انضري , انا أسفة تعلمين بأنني ازعجك (انت دائماً مع (لانس . اعتقد بأنني فقط أغار |
Peder Lance'le bir ilişki yaşıyordum ve Frank bunu öğrendi. | Open Subtitles | لقد كنت أقيم علاقة غرامية مع (لانس)، القـس، وإكتشف (فرانك) الأمر. |
Peki sarhoş adamla ben ilgilenirim sen de gidip biraz Lance'le muhabbet et. | Open Subtitles | إذا أنا أتعامل مع الرجل السكران (و أنت إذهبي للدردشة مع (لانس |
O yüzden yemek. 19'da yiyeceğiz. Lance'le işimi bitirir bitirmez oraya geleceğim. | Open Subtitles | لذا فإن العشاء بالـ 7 مساءً، وسأوافيكما حالما أنتهي مع (لانس). |
Kyle'la kankaları Lance'le yapıyor? | Open Subtitles | ماذا يفعل (كايل) وأصدقائه مع (لانس) ؟ |
Lance'le beraberim, unuttun mu? | Open Subtitles | أنا أعمل مع"لانس" أتتذكرين؟ |
Lance'le iyi eğlenceler. | Open Subtitles | أمرحوا مع لانس |