Ölüm sebebini bilmenize rağmen, çok daha korkunç bir ölüm ima ettiniz Cehennem Köpeği görmüş olabileceğini ve Baskerville lanetinden bahsettiniz. | Open Subtitles | بالرغم من أنك تعرف سبب الوفاة فإنك تنطوى على سبب فظيع للموت أنه ربما قد رأى كلب الجحيم "لعنة " باسكيرفيلز |
Amcamın ölümünden ve ailenin lanetinden bahsedip durdu ve beni korkutmaya çalışmamasını ve işine bakmasını söyledim. | Open Subtitles | لقد ظل يتحدث عن موت عمى و لعنة عائلتى لقد سألته إن كان يحاول إخافتى و طلبت منه أن يهتم بشؤونه |
Inka lanetinden olmalı. - Lanetmiş! | Open Subtitles | لابد وأنها لعنة بلاد الانكا فلتلعن مؤخرتى |
Eminim kimse sana cadının lanetinden bahsetmemiştir, değil mi? | Open Subtitles | و أُراهن أنه لا أحد أخبرك عن لعنة الساحرة, صحيح؟ |
Hera'nın lanetinden kurtulmanın sadece bir yolu vardır ölüm. | Open Subtitles | هنالك طريقة واحدة للهروب من لعنتها الموت |
Gece boyunca sizi cadının lanetinden korumaya çalıştı. | Open Subtitles | طوال الليل كان يحاول إنقاذكم من لعنة الساحرة |
Ağacın iki kişiyi kraliçenin lanetinden korumaya yetecek kadar büyüsü var. | Open Subtitles | تحتوي الشجرةُ سحراً كافياً لحماية اثنين مِن لعنة الملكة. |
Beni uyku lanetinden uyandırdığından beri tek yürek olduk. | Open Subtitles | لقد كنا نحيا بقلبٍ واحد منذُ اليوم الذي أيقظني به من لعنة النوم |
Sana hançerin lanetinden kurtaracak gücü verdiğimde hızlı ve merhametsiz davranarak teşekkürünü göstereceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لمّا وهبتك القوّة للتغلُّب على لعنة ذاك الخنجر افترضت أنّك ستشكرني بالإسراع والانتقام بلا رحمة. |
Cadının lanetinden kurtulmamızın başka bir yolu yok. | Open Subtitles | إنّها الطريقة الوحيدة لضمان عدم وقوعنا جميعاً تحت لعنة الساحرة |
Burada açlık ya da yoksulluğun lanetinden korkulmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك خوف ولا مجاعة أو لعنة الفقر |
Ama tek bir problem var, duvar yazıları mihrabın lanetinden bahsediyor: Şehrin kral ve kraliçesinin ruhları davetsiz gelenlerin ruhlarını ele geçirip onları yanıltarak mahvoluşlarına sebep oluyor. | TED | هناك فقط مشكلة واحدة ما تقوله النقوش عن لعنة المعبد أن أرواح ملك وملكة المدينة تسيطر على الدخلاء وتقودهم للهلاك عبر التضليل |
Aşırı enformasyon lanetinden söz ediyoruz. | TED | نحن نتحدث عن لعنة المعلومات الزائد. |
Piskoposun lanetinden önce... ne kadar mutlu olduğunuzu hatırladı... ve gözleri parladı. | Open Subtitles | تذكرتْ كم كنتما سعداء معاً... قبل لعنة الأسقف. واتّقدت عيناها. |
Ve Lauren'in aşkı sonunda zehirli elma lanetinden kurtuldu. | Open Subtitles | وحبيبة لورين تصحو اخيراً مِنْ ... لعنة سم التفاح |
Moira'nın lanetinden emin olabilmemizin bir yolu var. | Open Subtitles | . " بالتأكيد هنالك طريقة تعلمنا بشأن لعنة " مويرا |
Dediğim gibi avcı lanetinden pek hoşlanmıyorum. O yüzden sadece kolunu keseceğim ama endişelenme. | Open Subtitles | كما قلتُ لا أحبّ لعنة الصيّاد لذاسأقطعذراعك،ولا تقلق... |
Crocker lanetinden haberim var. | Open Subtitles | . أنت من ستؤذني . " أعلم بشأن لعنة آل " كروكير . أقتلني |
Homer, çingene lanetinden kurtulmanın tek yolu, bir tane o şeylerden bulmak, neydi onun adı? | Open Subtitles | (هومر)، الطريقة الوحيدة للتخلص من لعنة غجريّة هو الحصول على واحد من أؤلئكَ؟ |
Onu yenmek zorundayım. Halkımı onun lanetinden kurtarmalıyım. | Open Subtitles | يجب أنْ أهزمها يجب أنْ أنقذ قومي مِنْ لعنتها |
Onun deyimiyle lanetinden. | Open Subtitles | لعنتها,كما كان يقول |