Biliyorsun, dünyada milyonlarca güzel görünümli kadın var ahbap, fakat hepsi senin iş yerine lazanya getirmez. | Open Subtitles | هنالك مليون إمرأه جميلة المظهر في هذا العالم لكن ليس جميعهم يُحضروا لك لازانيا اثناء العمل |
Ne oluyor orada senle ve Sebze lazanya arasında? | Open Subtitles | وماذا يجري بينك وبين الـ لازانيا النباتية؟ |
Sen biliyorsun. Ben biliyorum. Sebze lazanya biliyor. | Open Subtitles | تعرف ذلك وأعرف ذلك والـ لازانيا النباتية يعرف ذلك. |
Üzgünüm ki, sana lazanya ya da dondurma ikram edemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا آسفة لا أستطيع أن أقدم لك اللازانيا أو الأيسكريم |
Ama zaten böyle olacağını biliyordum çünkü Pazartesi günü lazanya vardı. | Open Subtitles | لكنني عرفت أنه سيكون كذلك, لأن الأثنين كان يوم اللزانيا. |
Dondurucuna üç lazanya koydum. | Open Subtitles | لقد وضعت ثلاثة أطباق لازانيا في الفريزر الخاص بك |
Buzdolabında lazanya var, benim Cinemax' ımda var. | Open Subtitles | هناك لازانيا في الثلاجةِ، وعِنْدي قناة الأفلام |
Bu arada, eğer mümkünse ona her yemek arası, bir tencere lazanya verirseniz harika olur. | Open Subtitles | اذا امكنك منحه طبق لازانيا بين كل وجبة طعام سيكون ذلك عظيم |
40 yıldır her gün lazanya ve muffin yiyorum. | Open Subtitles | كل يوم لمدة أربعين سنة و أنا أأكل لازانيا و المافينز |
Çünkü lazanya yapıyorum, ama isterseniz etsiz yapabilirim. | Open Subtitles | لأني أقوم بطبخ لازانيا, لكني أستطيع عملها بدون لحم إذا أردتي. |
Bugün vejetaryen lazanya veriyorlarmış. | Open Subtitles | حسناً، الطبق الرئيس لليوم هو لازانيا بالخضار |
Biliyorum çok sıkıcı ama lazanya yaptım yine. | Open Subtitles | ، أعلم أن الأمر ممل لكني أعددت لازانيا مرة أخرى |
Çıkış yolu çok basitti. Size bir lazanya bıraktım. | Open Subtitles | طريق الخروج كان سهلاً لقد تركت لكم لازانيا |
Bahçeden bu sabah topladığım sebzelerle lazanya yapacağım. | Open Subtitles | أعدُّ لازانيا نباتيّة، بواسطة خضار جمعتهم هذا الصباح من الحديقة. |
Evet, sana rendelenmiş limon kabuğuyla marine edilmiş lazanya yapmayı öğreteceğim. | Open Subtitles | الغداء ؟ نعم ، سأعلمك إعداد اللازانيا بنكهة الريحان و الليمون |
Şey, belki lazanya ve meze olabilir. | Open Subtitles | حسنا , ربما آخذ اللازانيا مع اللحم المقدد |
Unutma, sana yıllardır bolca lazanya gönderen kadın o. | Open Subtitles | دعينا لا ننسى أنها المرأة التي أرسلت لك الكثير من اللازانيا على مرّ السنين |
Oscar, ne zaman lazanya yapsam yiyenler aile tarifi mi diye sorar. | Open Subtitles | أتعلم يا اوسكار كل مرة أفوم فيها بإعداد هذه اللزانيا يسألني الناس إن كانت وصفة عائلية |
Açılışını kaçırmaya niyetim yoktu. Canlı levrek? Sal, o iki lazanya paket olacak. | Open Subtitles | لا استطيع ان افوت يوم الإفتتاح سال, ان اللزانيا جاهزة اين صديقك الرئيس التنفيذي؟ |
Babamlarda yediğim lazanya karnımı bayağı doyurdu. | Open Subtitles | أشبعتني تلك اللزانيا التي تناولتها بمنزل أبي |
Masa 7, bir günün yemeği, bir lazanya, önce siparişleri alın! | Open Subtitles | طاولة( 7 ) ، واحدطبقخاص ،واحد لازنيا! لذا تفقدوا الطلبات أولاً |
Umarım kararmış lazanya seversin. | Open Subtitles | . أتمنى أن تكوني بمزاج لأكل لزانيا محروقة |
Yemekte lazanya ve ekmek meyvesi vardır eminim. | Open Subtitles | وأراهن بأن عندهم خبز الفاكهة واللازانيا |
Benim spesiyalitelerim çalı fasülyesi ve ton balığı güveç, ve, uh, baharatlı biftek lazanya. | Open Subtitles | تخصصي هو طبق سمك التونة مع الفاصولياء ولازانيا باللحمة المبهرة والصلصة |