Leicester Square Odeon'un karşı tarafında olacağım, 4:00'te. Tamam mı? | Open Subtitles | سأكون فى مواجهة ميدان ليستر أوديون الساعه الرابعه |
Şimdi Durham'dan Catwill, Leicester'dan John Nottingham'dan William Essex'ten Richard öne çıksın. | Open Subtitles | ويسأل جون الآن ليستر وليام من نوتنجهام ريتشارد من إسيكس |
İdrarı Leicester Üniversitesine göndermeliyiz. | Open Subtitles | علينا إرسال بوله إلي جامعة ليستر. هناك أستاذ |
Leicester'e ulaştığımız zaman ayakta bile duramayacak kadar hastaydı. | Open Subtitles | بحلول الوقت الذي وصلنا فيه إلى ليستر كان أوهن من أن يقف. |
Leicester Kontu Robert Dudley'e hepimiz bir minnet borçluyuz. | Open Subtitles | ونحن جميعاً مدينون بالإمتنان لـ روبرت دادلي ايرل ليستر |
Camden Town'dan Leicester Square'e giden... 14:00 otobüsüne bin. | Open Subtitles | أركبي الحافلة الساعة الثانية بعد الظهر من مدينة كامدن إلى مربع ليستر |
Londra'da Leicester Square'de görmüştüm. | Open Subtitles | رَأيتُه مرّة في لندن في ساحةِ ليستر |
Leicester Meydanı'nda yürüdüğümde tüm ışıklar söner. | Open Subtitles | وَضعتُ خارجاً كُلّ الأضواء في ساحة ليستر" فقط لتَجَاوُزي إياها" |
Leicester'da Çin lokantasında ki payını ödememesinden sonra onu sevmen gerekmiyor. | Open Subtitles | ... كلا ، حتى أنكِ لا تحبينها منذ لم تدفع ثمن نصيبها من الطعام الصيني في ليستر |
Leicester Üniversitesi'nden Doktor John Bold geliştirdi. | Open Subtitles | الدكتور " جون بوند " من جامعة " ليستر " قام بتطويره |
Leicester Kontu Simon De Montfort. | Open Subtitles | والحاكم الخامس لـ " ليستر "سيمون بيلافور |
Emekli maaşımı almak için Leicester Fields'e gitmiştim. | Open Subtitles | لقد كنت أجمع مال التقاعد في ليستر فيلدز |
Hayır, bu Leicester'ın Kontu ve İskoçya'nın gelecekteki kralı olarak benim emrim. | Open Subtitles | لا، هذا أمرٌ مني بصفتي ايرل ليستر والملك القرين لإسكتلندا - لقب يطلق على زوج الملكة أو زوجة الملك في بعض الأخيان |
Bu kadının adi Averil Machin. Leicester'dan geliyor. | Open Subtitles | هذه المرأة اسمها (إفريل ماتشين) إنها من (ليستر) |
Leicester'da 100 şiline aldığım İtalyan gümüşünden bir kupa. | Open Subtitles | كأساً من الفِضة (الإيطالية) إشتريتها من (ليستر) بمائة (شلن) |
Elveda Piccadilly, elveda Leicester Meydanı. Anlıyor musun? | Open Subtitles | وداعاً (بيكاديلي) , ليستر توديعه في المربع الدامي , تعرفِين ماذا أقول؟ |
Karısını salla, kocasına satacağım Baronet Sör Leicester Dedlock'a. | Open Subtitles | لا أبالي بالزوجة، سأبيع للزوج، السير (ليستر ديدلوك)، البارون. |
Sör Leicester ve Leydi Dedlock, Chesney Wold'a gittiler. | Open Subtitles | السير (ليستر) والسيدة (ديدلوك) عادوا نزولاً إلى "تشيزني وولد". |
Görüyorsunuz ki yeterince beslenmemiş, Sör Leicester. | Open Subtitles | حسناً، لم يتم تنشأتها جيداً، كما ترى، سير (ليستر) |
Sör Leicester ve eşi bugün şehre geldiler. | Open Subtitles | السير (ليستر) وزوجته قادمين للمدينة اليوم |