Letty bunu söylemekten hiç hazzetmiyorum ama işin rengi artık değişti. | Open Subtitles | ليتي, أنا لا أحب أقول لكِ هذا الجزء ولكنَّ اللعبة تغيرت |
Letty'i şimdi olandan daha fazla mahvolmuş olduğunu asla görmek istemem. | Open Subtitles | أنا لم أر ليتي أبدًا مدمرة أكثر مما هي عليه الآن |
Letty bana geIip, temizIenmek istediğini söyIedi | Open Subtitles | ليتي جاءت لي لمقايضة الحصول على عفو عنك مقابل إعتقال براغا |
Üniformayı Letty için aldığını farzettim sadece anne. | Open Subtitles | لقد افترضت يا أمي انك اشتريتها من اجل ليتي. |
Tamam, bu walter ve bu da Letty. | Open Subtitles | حسناً, هذا هو والتر وهذه هى ليتى |
Üniformayı Letty için aldıysan, ki zaten başka birine alma şansın yok o zaman neden üzerine giymesin ki? | Open Subtitles | ان كنت ابتعتي الزي من اجل ليتي بالتأكيد ,والا لماذا ابتعتيه اذا لماذا يجب ان لا ترتديه؟ |
Böyle bir fahile olma, Letty. Javier'in tasmasını bırak. | Open Subtitles | لا تكوني عاهرة يا ليتي دعي جافير يخرج من قيوده |
Bu çok havalı, Letty, fakat benim aldığım gerçek. | Open Subtitles | هذا ذوق رائع منكِ يا ليتي لكن ا لدي حقيقي |
Hamile olduğumu anladığımda Letty'nin yaşadığını henüz öğrenmiştin. | Open Subtitles | عندما أدركت أنني حامل كنْتَ قد اكتشفت للتو ان ليتي كانت على قيد الحياة |
Gerekseydi Letty'nin kodları alıp gitmesine izin verecektin. | Open Subtitles | عندما اصبح الموقف عصيبا كنت ستسمح ل ليتي بالهروب مع الرموز |
Letty, biliyorsun bu aile yasalarından pek çakmıyorum. | Open Subtitles | ليتي تعرفين أني لا أعرف شيء عن قانون الأسرة |
Letty, Sanırım Sean'ın başlattığı tüm bu olaylar kazayla TV reklamındaki oyuncunun Jacob'ın babası olduğunu Autumn'a söyledim. | Open Subtitles | ليتي أنا أعتقد أن الأمر بالكامل مع شون ربما بدأ لأني مصادفة قررت أخبر اوتمن |
Her şey yoluna girecek Letty. Seni seviyorum. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام يا ليتي احبك |
-Ben yaparım, Letty teyze. Hayır, olmaz. Olayı Philippa'ya söyle. | Open Subtitles | "سأقوم بهذا، عمة "ليتي - كلاّ لن تفعلي، أخبري "فيليبا" بالأمر - |
Ama para vermedin, değil mi Letty? | Open Subtitles | لكنكِ لم تعطه أياً منه يا "ليتي"، أليس كذلك؟ |
Ama aslında uzak bir kuzen. Annemiz Letty'nin ikinci kuzeniymiş. | Open Subtitles | إنها نسيبة بعيدة، والدتنا هي ابنة عم "من الدرجة الثانية لـ "ليتي |
Letty de kendisine yakışanı yapıp, ona yaşayacak bir yer verdi. | Open Subtitles | ليتي" تصرفت على طبيعتها وساعدتها" ومنحتها مكان لتعيش فيه |
Dolaptan eti çaldım ve ön kapıdan çıkarken az kalsın suçüstü yakalanıyordum, çünkü Letty erken dönmüştü. | Open Subtitles | سرقت اللحم من الخزنة ثم تسللت إلى الأمام كاد أن يفتضح أمري لأن ليتي" عادت مبكراً" |
Letty ve Charlotte'a mektup yazmıştı ve Lotty de yanıt vermişti ona. | Open Subtitles | وبالطبع، "ليتي" ستكون ثرية أبعد مما تتخيل |
Letty için de çok üzgün | Open Subtitles | نحن في غاية الأسف بخصوص , ليتي |
Adamım, Letty'e bak. Hareketleri daha iyi. | Open Subtitles | انظر الى (ليتى), انها أفضل بكثير لدور البطولة |
Ben de dedim ki Letty'le balayından döndüğünde sana söylerim. | Open Subtitles | لذلك قررت انه عندما تعود انت وليتي من شهر العسل كنت ساخبرك |