Açma bile aldım. Şu hamur tatlısı çok lezzetlidir. Dur biraz. | Open Subtitles | أقصد بأنه لديّ كعكات الأسكون جربي الفطيرة الصغيرة , إنها لذيذة |
Mısırcı burası. Şehrin en iyisidir. Çok lezzetlidir. | Open Subtitles | هنا لدينا الذرة، الأفضل في المدينة إنها لذيذة |
Orta batıda fiyatlar biraz farklı ama eminim yemekleri lezzetlidir. | Open Subtitles | وسط الغرب، الأسعار مختلفة، لكن أنا متأكّد الغذاء هنا لذيذ. |
Çalınmış şarabın tadı ne kadar lezzetlidir, bilir misin peder? | Open Subtitles | هل تعلم ابتي، كم هو لذيذ طعم النبيذ المسروق |
Çok lezzetlidir, bayılırsın. Bir kez ısır. | Open Subtitles | ...الحبش المدخن شهي جداً سيعجبك جداً، خذ قضمة واحدة |
lezzetlidir, fındıklıdır. Tek başına da güzeldir. | Open Subtitles | أنت تعلم ، هي لذيذة جداً بمفردها |
Mürekkep balığının... gövdesi lezzetlidir ama bacakları da öyledir. | Open Subtitles | جميع أجزاء الحبار لذيذة .. أما الأرجل |
Sen de denemelisin. Oldukça lezzetlidir. | Open Subtitles | يجب أن تجربيها، إنّها لذيذة جداً. |
Ama eminim turtan çok lezzetlidir. | Open Subtitles | ومع ذلك أنا متأكد أن فطيرتك ستكون لذيذة |
Doğru söylüyor, çok lezzetlidir. | Open Subtitles | هو محقّ بشأن ذلك. أنها لذيذة جدا |
Ama salatalarda da çok lezzetlidir. | Open Subtitles | ولكن السلطة، أيضاً لذيذة جداً. |
Eminim çok lezzetlidir. Ama neden hemen Yoda'ya gitmiyoruz? | Open Subtitles | أنا متأكد أنه لذيذ ، لكن لماذا لا يمكننا أن نرى يودا الآن |
İtalyan mutfağı çok lezzetlidir, özellikle de Roma yemekleri. | Open Subtitles | الطعام الإيطالي لذيذ خصوصا الوجبات الرومانية |
Evet, ve bunda bir ironi var, çünkü dolma çok lezzetlidir. | Open Subtitles | نعم أنا أسخر منك , لأن القمح المبلول لذيذ |
lütfen şerbet alın. gerçekten lezzetlidir. | Open Subtitles | أرجوك تفضل بعض الشراب إنه لذيذ حقاً |
Ben börek sevmem diyeni gördün mü? Börek lezzetlidir. | Open Subtitles | وقالوا أنهم لا يحبونه، إنه لذيذ للغاية |
Vegan biber lezzetlidir. | Open Subtitles | التشيلي النباتي شهي |
Çok lezzetlidir. | Open Subtitles | إنه لذيذٌ جدًا. |
Al, lezzetlidir. | Open Subtitles | خذ، إنه لذيذُ |
O parazitler çok lezzetlidir. | Open Subtitles | حسناً ، هذه الطفيلات طعمها رائع بالنسبة لي |
Tabii ki olamaz. Buzağı lezzetlidir. | Open Subtitles | بالطبع لا ، فلحم العجل شهى للغاية |
Ben sana anlatayım, yumurtaları bir süpermarkette alabileceğinden on kat daha lezzetlidir. | Open Subtitles | دعيني أخبركِ، ذلك البيض مذاقه أفضل مائة مرة من أيّ بيض تحصلين عليه من أيّ متجر، الدجاج كذلك |
İyi bir tabakta küçük bir balık büyük olandan çoğu kez daha lezzetlidir. | Open Subtitles | ان السمكة الصغيرة مذاقها احسن من الواحدة الكبيرة |