Aslında, son zamanlarda kolajen lifler yapabilmeye başladık. Aşil tendonundan 6 kat daha güçlü. | TED | في الآونة الأخيرة أصبحنا قادرين على صنع ألياف الكولاجين وهي أقوى بست مرّات من وتر آشيل |
Burada kurbanınızın sindirilmemiş parçaları var, ve burada bir kaç renkli kıyafet ve naylon lifler var. | Open Subtitles | ، هنا لدينا بضع القضمات الغير مهضومة تخُص ضحيتْكٌ وبعض ألوان الملابس و ألياف النايلون |
Adli tıp uzmanı bazı lifler bulmuş, görünüşe bakılırsa katil eldiven takıyormuş. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي عثر على أنسجة يبدو أن الشخص الذي أطلق النار كان يرتدي قفازات |
Adli tıp uzmanı bazı lifler bulmuş, görünüşe bakılırsa katil eldiven takıyormuş. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي عثر على أنسجة يبدو أن الشخص الذي أطلق النار كان يرتدي قفازات |
Aynı örümcek tarafından üretilen lifler hayret verecek kadar farklı dizilime sahip olabilir. | TED | الخيوط التي تنتج من قبل عنكبوت واحد يوجد بِها وبشكل كبير تسلسلات متكررة مختلفة |
Küf Sivrisineği, kurbanının çırpınışlarını lifler arasında görev yapan hatlar sayesinde algılar. | Open Subtitles | لاحظت بعوضة الفطر نضال ضحيّتها من الخطوط الممتدّة عبر الخيوط. |
lifler ayrıca nişastayı tutarak yıkılımasını bir miktar engelleyebilir. Bu durum dirençli nişasta oluşumuyla sonuçlanır. | TED | يمكن للألياف منع النشويات من التشقق و نتاج ذلك ما يطلق عليه بمقاومة النشويات |
Merkezde sıvısı, ve onu çevreleyen duvarı vardı, ve destekleyici lifler iskeletin boyuna olan eksen üzerinde çaprazlanmış helezonlar şeklinde düzenlenmişti. | TED | له سائل مركزي وحوله جدار محيط, والالياف المعززة في الجدار منتظمة في شكل لولبي متقاطع حول المحور الطولي للهيكل. |
Buradaki renkli hatlar aksonların demetlerine denk düşüyor, hücre gövdeleriyle sinapsları birleştiren lifler. | TED | لذلك كل هذه الخطوط الملونة تتوافق مع باقات من المحاوير, الالياف التي تربط الهيئات الخلية الى المشابك |
Bu lifler hayatlarına pamuk çiçeğinin derinliklerinde, yani tohumun yüzeyinde başlıyorlar. | TED | تبدأ هذه الألياف بالنمو عميقًا داخل زهرة القطن، على سطح بذرة. |
Siyah lifler, götürüldüğü arabanın bagajından büyük ihtimalle. | Open Subtitles | ألياف سوداء، وعلى الأرجح من جذع السيارة التي كانت تنقل في. |
Dikkatli bakarsanız bazı çukurlarda lifler var. | Open Subtitles | حسناً, إن نظرت مباشرة وبدقة يوجد ألياف في بعض التشققات |
Kırmızı çiçek ve pamuk lifler gördüğünü söylediğini hatırlıyorum terkedildiğin gün. | Open Subtitles | أتذكر أنكِ قلتي بأنكِ رأيتي وروداً حمراء و ألياف قطن في اليوم الذي تم هجركِ فيه |
Morgellon mağdurları deri altında hastalık yapan lifler olduğuna inanır. | Open Subtitles | إنها متلازمة حيث يعتقد أصحابها أنهم يحملون ألياف مسببة للأمراض تحت جلودهم |
Burnunda, onu bayıltmak için kullanılan kırmızı lifler bulduk. | Open Subtitles | لأننا وجدنا أنسجة في أنفه من الشيء الذي استخدم لـ أفقاده الوعي. |
lifler, titreşimleri yukarıda bekleyen Kırmızı Sırtlı'ya iletiyor. | Open Subtitles | تحمل الخيوط الاهتزازات إلى حمراء الظهر المنتظرة بالأعلى. |
Ama koşullar yaver giderse, lifler diklemesine yukarı doğru yönelir. | Open Subtitles | لكن متى تكون الأجواء مناسبة ترتفع الخيوط رأسياً لأعلى. |
Ağın çevresi ve merkeze bağlayan lifler bir tür liften yapılmış ama yakalama ipi iki farklı tür lifin bileşimi: lif ve yapışkan damlacık. | TED | الغلاف والانحناء في هذه الشبكة صنعت من نوع واحد من الخيوط بينما المقبض الحلزوني مكون من نوعين مختلفين من الخيوط: الخيط والقطرة اللزجة |
Daha kalın miyelin tabakasıyla kaplı olan lifler, sinyalleri daha ince tabakaya sahip olanlardan en az 100 kat daha hızlı iletirler. | TED | يمكن للألياف ذات الطبقة الأثخن من الميالين، أن تنقل الإشارات أسرع بمئة مرة أو أكثر من تلك التي تملك طبقات ميالين رفيعة. |
Ve eğer bu liflerin çok küçük bir kısmına bakıyor olmasaydınız bu lifler iskeletin boyuna olan ekseninin etrafında helezonlar oluşturuyor olacaktı -- içine parmaklarınızı soktuğunuzda, parmaklarınızın sıkıştığı Çinli parmak kapanı gibi. | TED | واذا لم تكن تنظر فقط الى مقطع صغير من الالياف, تلك الالياف سوف تنتظم في لوالب حول المحور الطولي للهيكل-- شيء يشبه مصيدة الاصبع الصينية, حيث تضع اصبعك فيها وتنحشر في الداخل. |
lifler kurbanı öldüren bıçakla eşleşti. | Open Subtitles | حبل أسود على المقبض تطابق الالياف التي وجدت على الضحيه |
Meyvenin içindeki lifler vücuduma durması gerektiğini, bu kadar yemenin yeterli olduğunu söyleyecektir. | Open Subtitles | الألياف التي بالتفاحه ستُعلم جسمي بالتوقف عن الاكل لقد تناولت بما فيه الكفايه |