ويكيبيديا

    "limuzinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الليموزين
        
    • ليموزين
        
    • ليمو
        
    • الليمو
        
    • بالليموزين
        
    • اليموزين
        
    • اللموزين
        
    Kendime güzel bir elbise alacağım, saçımı yaptıracağım limuzinin arkasında flörtümle yaylanacağım. Open Subtitles سأشتري فستانًا جميلاً، وأسرّح شعري وأتمدد في سيارة الليموزين مع من سأواعده
    Son hatırladığım şey limuzinin köprüden düşüşü... sonra da hastanede uyandım. Open Subtitles اخر شيء اتذكره عندما وقعت الليموزين من الجسر ثم الاستيقاظ بالمستشفى
    Tabii siyah limuzinin şoförü oysa bilemem. Open Subtitles إلا لو كان هو الرجل الذى كان يقود الليموزين السوداء
    O yüzden onu erken bıraktım ve nasıl olduysa kendimizi yarım düzine ev kadını ile bir limuzinin arkasında bulduk. Open Subtitles وبطريقة ما وجدت نفسي في مؤخرة سيارة ليموزين مع ست ربّات منزل حقيقيات
    Sınıfımızın geri kalanı muhtemelen okul yolunda limuzinin içinde parti yapıyordur. Open Subtitles من المحتمل أن بقيةَ صفنا يحتفلونَ في ليموزين في طريقهم إلى المدرسة
    Canın cehenneme, Max. Bindiğin limuzinin de tabii. Open Subtitles اللعنة عليك يا ماكس وعلى ليمو الراكب فوقه
    Ama kokusu hala limuzinin klimasındaydı. Open Subtitles لكن رائحته كانت مخزنة في نظام تكييف الهواء لسيارته الليموزين
    Jetim 7:30 civarında burada olacak ve limuzinin gelmesi de yarın saat sürer. Open Subtitles أنت تعرفين, الطائرة يجبأن تكون هنا في الساعة السابعة والنصف و الليموزين ستأخذ نصف ساعة. في حوالي الثامنة ,أيناسبك؟
    Tuhaf olan, bütün gece peşinden koştuğum şeyin o limuzinin içinde olmasıydı. Open Subtitles الشي المضحك هو ان طوال الليل كنت احاول اسعى إلى شيء كان في الليموزين
    Bunu lise çağındaki kızıma söylediğime inanamıyorum ama şuradaki limuzinin içinde seni bekliyor. Open Subtitles لا أصدق أننى على وشك أن أقول ذلك لفتاتى الكبيرة و لكنه ينتظرك فى سيارة الليموزين الموجودة هناك تلك
    Altımız, limuzinin arka koltuğunda alt alta üst üsteydik. Open Subtitles كنّا 6 مكدسين في المقعد الخلفي لتلك الليموزين
    Aslında bir kuzenim var, ama daha çok "limuzinin arka koltuğundaki gönül eğlendiren" mesleğini icra ediyordu. Open Subtitles بل لدي قريب يعمل كقواد بسيارات الليموزين
    Haydi, mezuniyet balosunu atlayıp doğrudan limuzinin arkası safhasına geçelim. Open Subtitles لنفَوت الحفلة و نذهب الى مؤخرة سيارة الليموزين
    Çakırkeyif David Lee Roth'la bir limuzinin içinde hapsolmayı dene. Open Subtitles جرب ان تكون محشورا في سيارة ليموزين مع ديفيد لي روث و هو سكران
    Şehir merkezindeki bir limuzinin içinde iki genç ve güzel bayanın vücutlarından tekila içiyordum. Open Subtitles لقد كنت فى سيارة ليموزين بوسط المدينة اقوم بشُرب التكيلا من على اجساد اثنين من السيدات
    limuzinin böyle bir depo bölgesinde ne işi var? Open Subtitles ما الذى تفعله ليموزين فى منطقة المستودعات ؟
    Sonuçta gecenin sonunda bir limuzinin döşemesinde çıkarılacak zaten. Open Subtitles كلاهما سوف ينتهي א تكوم على الأرض من سيارة ليموزين.
    İki maestro limuzinin arkasında oturuyormuş. Open Subtitles أثنان من القادة الموسيقيين في المقعد الخلفي بسيارة ليموزين
    Evet, belki de Bennett limuzinin çalınmasını çok umursamıyordur. Open Subtitles ربما لم يكن بينيت مهتم جداً بالـ ليمو المسروقة
    Clay Bennett limuzinin bulunması için Tito'yu gönderdi. Open Subtitles نعرف أن كلاي بينيت أرسل تيتو خلف الليمو
    Başkan Johnson delik deşik ve ipuçlarıyla dolu... kan içindeki limuzinin yıkanıp tamir edilmesini emretti. Open Subtitles الرئيس جونسون أمر بالليموزين الغارقة في الدماء المليئة بثقوب الرصاص والقرائن ليتم غسلها و إعادة بنائها
    Ne, bir şehir arabası? Alışverişteki limuzinin mi bu? Open Subtitles ماذا، مجرد سيارة عادية هل سيارة اليموزين في المتجر
    limuzinin arkasında, kıçıma attığın şaplakları hatırladın mı? Open Subtitles ضربتي على مؤخرتي في اللموزين هل تذكر ؟ أجل ، أتذكر عندما اخذتي ابني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد