ويكيبيديا

    "listedeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القائمة
        
    • بالقائمة
        
    • اللائحة
        
    • القائمه
        
    • قائمتك
        
    • على تلك القائمةِ
        
    • بالقائمه
        
    • على القائمةِ
        
    Biliyorum. Sanırım yapabileceğim tek şey... o listedeki her ismi gözden geçirmek. Open Subtitles كلا أعتقد كل ما يمكنني فعله هو تفحص كل اسم في القائمة
    listedeki ilk madde. Cumartesi günkü Lakers maçına kim gitmek istiyor? Open Subtitles أول شيء في القائمة من يريد الذهاب لمبارة الليكر هذا الخميس؟
    Dinle, bize gönderdiğinin listedeki şifreyi çözdük ve bir isim bulduk. Open Subtitles لقد تمكنا من فك شفرة اسم في القائمة التي ارسلت لنا
    listedeki 17 DVD'den bahsediyorum. Open Subtitles الأقراص الموجودة بالقائمة السبعة عشر قرصاً
    listedeki son isme gelecek olursak, Binbaşı Thomas Dodge. Open Subtitles انتقل الى الاسم الاخير فى اللائحة الكابتن توماس دودج
    Senin o bahçıvan marketine gidip şu listedeki herşeyi almanı istiyorum. Open Subtitles عد للمركز الخاص بالبساتين هذا و اجلب كل ما بهذه القائمة
    Bir listem var, ve bu listedeki herkes burada olmalı. Open Subtitles لدي قائمة، ويجب أن يكون جميع الموجودين في القائمة هنا.
    listedeki her şeyindeki güzelliği açıklayabilecek bir beyanda bulunmak pek kolay olmayacak. TED تقرير يفسر وجود الجمال في جميع الأمور على هذه القائمة لن يكون بالأمر السهل
    İlk olarak bu listedeki en önemli şeye bakalım. TED لننظر إلى أهم الأشياء في هذه القائمة أولا.
    listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor. Bu kalıp beklenti yaratıyor. TED فأول فكرتين في تلك القائمة تكوّن نمطا، وذلك النمط يكوّن توقعات.
    Bu konudaki çabalarımızı değerlendirmeden, sarı ve kırmızı listedeki mahsülleri tüketmeden sürekliliği sağlayamayız. TED لا يمكننا إستدامة هذا بدون مقاييس لنجاحنا في تغيير مصائر الكائنات في القائمة الصفراء والحمراء.
    - Hayır, sadece rutin bir iş. listedeki tüm soruları cevapladı mı? Open Subtitles هل أجابت على كل الأسئلة التى فى القائمة ؟
    listedeki herkes yalan makinasına sokulsun ve haini bulmak için bir acil ekip kurulsun. Open Subtitles ضع كل فرد على هذه القائمة على جهاز كشف الكذب و قم باستدعاء الفريق الاحمر لمعرفة الخائن
    Son iki gün içinde, bu listedeki her ünlü bizi aradı. Open Subtitles كل المشاهير الذين على القائمة اتصلوا بنا في اليومين الأخيرين
    Ama listedeki diğer şeyler gerçek. Yaptım ve reddetmiyorum. Open Subtitles لكن كل شيء آخر في هذه القائمة صحيح، لقد إرتكبته ولا أنكر ذلك
    Stamphill listedeki üç ismi nereden aldı? Open Subtitles من أين أتى ستامفيل بالثلاثة أسماء فى تلك القائمة ؟
    Bu resmi tarayıp bu listedeki herkese göndermemiz lazım. Open Subtitles نحتاج هذا المقروء ضوئيا وأرسل إلى كلّ شخص على تلك القائمة.
    listedeki her şeyin fiyatını ezberlemen gerekiyor. Open Subtitles عليكِ أن تتذكري جميع الأسعـار التي بالقائمة.
    Neden o listedeki 47 kişiyi es geçmemi sağladın? Open Subtitles لماذا قد أحضرت لى سبعة وأربعون إسم بالقائمة
    O listedeki hiç kimse, hastalarıyla senin kadar zaman geçirmiyor. Open Subtitles ليس هناك أحد على اللائحة يمضي من الوقت مع مرضاه كما تفعل أنت
    Bu listedeki şarkılardan hiçbirini bildiğimizi sanmıyorum. Open Subtitles لا اعتقد اننا نعرف اي اغنية من هذه القائمه
    Sanırım bugün, listedeki en beter namussuzları çıkarmama izin vermelisin. Open Subtitles اليوم, اقترح ان تدعني اهاجم اكبر الأوغاد في قائمتك.
    - Kız kardeşi adını bilmiyordu listedeki bir polis olduğunu zannetmiş. Open Subtitles الأخت لَمْ إعرفْ اسمَه - هي فقط إفترضتْ هو كَانَ a شرطي على تلك القائمةِ.
    - Bize verdiğiniz listedeki insanlarla konuştuk. Open Subtitles بالقائمه التي أعطيتنا ولقد كانت حفلة كبيرة جداً
    listedeki markalar şüpheliydi efendim, bundan dolayı bazılarını ben seçtim. Open Subtitles الصنف على القائمةِ كَانَ مشكوك فيهاَ، سيدي، لذا إخترتُ شيء آخر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد