listende yok mu? Olmalı. Kenton mücevherleri meşhur. | Open Subtitles | يجب أن تكون على قائمتك أن مجوهراتها شهيره جداً .. |
listende olmayan insanlara da mı yardım etmeye başladın? | Open Subtitles | هل ستبدأ بمساعدة الناس الذين ليسوا على قائمتك الآن؟ |
Ne yani, uyuşma listende başka bir isim daha mı var? | Open Subtitles | نعم - ماذا ؟ هل لديك اسم آخر في قائمتك ؟ |
Ben senin favori kişiler listende olmadığımı düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت أنني لم أكن بالضبط على قائمة الأشخاص المفضلة لديك. |
Hayatım, Köpek Evi'nden hiç bahsetmedin ama. - Ne diyor? - listende yok ki. | Open Subtitles | عزيزتي , لم تذكري من قبل لعبة حظيرة الجراء إنها ليست مكتوبة بقائمتك |
listende hiç kız çocuğu isteyen birileri var mı ? | Open Subtitles | هل هناك أي شخص في القائمة الخاصة بك الذي يريد لابنته؟ |
Hem de o senin listende. Listendekileri yapmak zorundasın. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها في لائحتك عليك أن تقوم بهذا |
listende neler var? | Open Subtitles | ما هي قائمتك للأشياء التى تريدين فعلها ؟ |
Peki baba. listende bir İrlandalı tarafından aldatılmaktan başka bir şey var mıydı? | Open Subtitles | حسناً ابي هل لديك على قائمتك أن يغشك ايرلندي؟ |
Alet edevat her zaman Noel listende vardı ama bir şeyler yapabildiğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | لقد كانت المُعدّات دائماً على قائمتك لهدايا الميلاد، لكن لم تكن لديّ ثمة فكرة عن إستطاعتك بالقيام بأيّ شيئ. |
Ayrıca, elimde listende adı geçmeyen ve aynı bu kurban gibi, yakın mesafeden oyuk uçlu mermi ile başından vurulmuş bir ceset daha var. | Open Subtitles | عدى أني الآن لدي جثة يابسة أخرى ليست على قائمتك وقتلت مثل الأولى , مدى قريب تصويب مباشر , ضربة رأس بعد السقوط على الأرض |
Senin yetersizler listende ilk üçte olurdu. | Open Subtitles | من قائمتك في التصريح المكبوت ذلك واحد من أعلى المراكز الثلاث |
Yapılacaklar listende bir numara olmayı hiç istemem. | Open Subtitles | لا اريد ان اكون الرقم واحد في قائمتك اليوم |
listende bu iki şeyin olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن هذين الشيئين لم يكونا على قائمتك |
Ama önemli bir hasar yoktu, o yüzden o muhtemelen listende değil. | Open Subtitles | لكن لم تكُن هُنالك أيّ خسائر بالغة لذا على الأرجح لم يكُن على قائمتك. |
Çünkü listende geri alma ile ilgili bir dilek yok... | Open Subtitles | وبما انه لا يوجد تراجع على قائمة امنياتك |
Buraya park etmek ölmeden önce yapacaklar listende olsa da umurumda değil. | Open Subtitles | لا أهتم إن كان الوقوف هنا موجود على قائمة الدلو الخاصة بك قائمةالدلو: قائمةبأشياءيكتبهاالشخصلإنجازهاقبلمماته |
Madem bunu biliyorsun neden senin listende adı yok? | Open Subtitles | ولكن ان كنت تعلم هذا لماذا لم يكن بقائمتك |
Hayatım, Köpek Evi'nden hiç bahsetmedin ama. - Ne diyor? - listende yok ki. | Open Subtitles | عزيزتي , لم تذكري من قبل لعبة حظيرة الجراء إنها ليست مكتوبة بقائمتك |
listende olsa iade eder miydin? | Open Subtitles | هل كنت ستفعلها، لو كانت في القائمة ؟ |
Problem şurada; seni seviyorum ve yapılacaklar listende bir işaretten ibaret olmak istemiyorum. | Open Subtitles | المشكلة هي أني أحبك و لا أريد أن أكون أحد الأشياء التي تشطبينها من على لائحتك |
Senin şu listende vücuduna daha az zarar verme ihtimali olan bir şey yok mu? | Open Subtitles | هل هناك شيء في قائمتكِ يحتوي على إلحاق ضرر جسدي أقل من ذلك ؟ |
Valerie, elimde olmadan hızlı arama listende olduğumu fark ettim. | Open Subtitles | فاليري، لم أنفك ألاحظ بأني مدرج بقائمة الاتصال السريع لديك. |
Ölmeden önce yapman gerekenler listende de en başta Ironman'i tamamlamak vardır. | Open Subtitles | وعلى قائمة أولوياتك ان تكمل مشاهدة الرجل الحديدي |
listende hiç kimse kalmadı | Open Subtitles | هو لا أحدُ على قائمتِكَ. |