"Dr. Lloyd'un aşk analizindeki eğrileri ve doğruları anlayışlı ve... - ...keskin." | Open Subtitles | تحليل الدكتورة لويد لما يجب فعله وما يجب تجنبه بالحب عميقة ومذهلة |
Şimdi Lloyd'un o gece kapını çalması hakkındaki hikayeyi değiştirmek ister misin? | Open Subtitles | الآن تريدين تغيير قصتك عن أن "لويد" حضر أمام بابك تلك الليلة؟ |
Ona Lloyd'un ve babasının onu aradığını söyle. | Open Subtitles | عندما تراها قل لها ان لويد واباها يبحثون عنها |
Özür dilerim, ama Lloyd'un; onu ayartmaya çalıştığımı düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا آسفه , ولكني لم أرد ان يعتقد لويد أني مهته به مرة أخرى |
Lloyd'un aşklarını bilmem. | Open Subtitles | لا اعلم شيئا عن ما يحب "لويدز". |
Bak, tatlım, Lloyd'un dikkatini çekmeye çalıştığını biliyorum ama bu da fazla. | Open Subtitles | انظري عزيزتي , أعلم أنك تحاولين شد انتباه لويد ولكن هذا مبالغ فيه |
Daha da iyisi, Lloyd'un kızının diş telleri yerinde kalacak ve babası gibi güzel bir gülümseyişe sahip olacak. | Open Subtitles | والافضل من ذلك ان تحتفظ ابنة لويد بحمالات اسنانها وتحصل على تلك الابتسامة المنتصرة مثل والدها |
'Sen dün davetiyeyi bıraktıktan sonra hepimiz Nathan Lloyd'un evine götürüldük.' | Open Subtitles | بعد رميت أنت الدعوة أمس كنّا جميعا في طريقناإلى عقار ناثان لويد |
Nathan Lloyd'un bu işin içinde olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن ناثان لويد مشترك في هذا |
Ama önce Lloyd'un istediği şeyi almasını engellemeliyiz. | Open Subtitles | لكن أولا يجب أن نوقّف لويد من حصوله على ما يريد |
Doc Brown, Christopher Lloyd'un oynadığı tiptir. | Open Subtitles | دكتور بروان هو الشخصية الت مثل دورها الممثل كريستوفر لويد |
Genç Lloyd'un, kalp krizi sandığı kol ağrısının ne olduğuna ikna ettim, Lloyd? | Open Subtitles | لقد أقنعت لويد بأن ألم الذراع الذي كان يظن أنه بسبب أزمة قلبية ما هو إلا ماذا لويد ؟ |
- Lloyd'un bana 7.000. borcu vardı. | Open Subtitles | يمكنك إسترداها ، لويد مدين لي ب 7000 فقط |
Sansasyonel yerel radyo programcısı Dr. Emma Lloyd'un ilk kitabı Gerçek Aşk Lloyd'u modern romantizmin yeni hocası yapıyor. | Open Subtitles | أول كتاب للمذيعة الإذاعية المحلية الشهيرة الدكتورة إيما لويد الكتاب يثبت أن لويد هي أحدث خواجة للرومانسية العصرية |
Lloyd'un bulduğu planlara göre bu binanın çatısı çok karmaşık. | Open Subtitles | أعلى هذا المبني يبدو كجحيم أو أكثر الخطة التي حكاها لويد |
Onu gördüğünde Lloyd'un ve babasının onu aradığını söyle. | Open Subtitles | عندما تراها قل لها ان لويد واباها يبحثون عنها |
Mmm mm-hmm. Bütün bunlar Lloyd'un dispanserden. | Open Subtitles | بالأخص سكنكاديلك هذه كلها من صيدلية لويد ؟ |
Malesef, Lloyd'un ilaçlarıyla eşleşmiyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ أنها لا تتطابق لأي من مواد لويد |
Bu yüzden Stuckey'nin dairesine girip şiddet Lloyd'un eski ortağını yardıma ikna etmeyi planladı. | Open Subtitles | لذا إقتحم شقّة (ستوكي) ، متوقعاً أنّه سيلوي ذراع شريك (لويدز) لمساعدته |
Lloyd'un deposunu analiz ediyorum. | Open Subtitles | لتحليل مخزون لويدز. |
Wells, eski CEO'ları Patrick Lloyd'un komploya dâhil olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | العميلة (ويلز) مقتنعه (أن المدير التنفيذي السابق (باتريك لويدز مشترك في هذه المؤامرة |