Aslında bu logoyu ben tasarlamıştım. Sörf tahtasının üzerine koymuştum. | Open Subtitles | انا في الحقيقة صممت ذلك الشعار وضعته على لوح طويل |
Bu zavallı hamile kadının karnına bu logoyu öylesine koymadım. | TED | لم أقم بوضع هذا الشعار على بطن هذه المرأة الحامل المسكينة. |
logoyu çıkardığınız anda, yorumlamanın önünü açıyorsunuz ve çalışmayı sonuç vermeyen bir hale getiriyorsunuz. Ve reklam yaparken, asıl kural sonuca varmaktır. | TED | وعندما تزيح الشعار, فإنك تفتح الباب للتفسيرات وتجعل العمل غير مقنع علي غرار الاقناع, عندما تعلن |
Kopyala-yapıştır yapan sayısı logoyu bilenden fazla. | TED | الكثير منكم جربوا النسخ و اللصق أكثر من معرفة الشعار. |
Bu yüzden bana General Tso'nun tavuğu ve bu logoyu Bütün bunlar evrenle ilişkilidir. Ama bu yemek de yaklaşık 10 yıl sürdü | TED | حتى لي ،دجاج الجنرال تسو و هذا الشعار هم جميعاً متصلون بشكل كوني. ولكن هذا الطبق أيضاً استغرق نحو ١٠ اعوام |
Güvenlik ve hizmetliler aynı logoyu taşıyor, bu yüzden aynı şirketten olmalılar. | Open Subtitles | رجال الأمن والصيانة يرتدون نفس الشعار لذا لا بدّ وأنّهم مرسلون لنفس الشركة |
Ve Adam Bailen giriş kartındaki logoyu çizmişti. | Open Subtitles | و رسمَ آدم بيلين صورة و هي نفسها الشعار على البطاقة الامنية |
O logoyu ben çizdim -spor ayakkabı giymiş hindi- | Open Subtitles | أن رسمت الشعار الديك الرومي مع الأحذية الرياضية |
Bu logoyu daha önce bir yerde gördüğüme emindim. | Open Subtitles | لقد عرفت أنني رأيت هذا الشعار في مكان ما من قبل |
Orijinal kremalı kurabiye özü için tasarladığın logoyu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين ذلك الشعار الذي صممته من اجل الشركه |
Sokaklarda bu logoyu kullanan bir tek satıcı var. | Open Subtitles | هناك فقط موزع واحد هناك من يستخدم هذا الشعار |
Ama onlar bu logoyu neredeyse 40 yıldır kullanmıyorlar. | Open Subtitles | إلا أنهم لا يستخدمون هذا الشعار منذ أربعون عاماً |
Çünkü ben bu robot ve logoyu ... normal bir mağazada satış yapmak için değil... bir çok üründe kullanmak için tasarladım. | Open Subtitles | وأقول ذلك لأنه يمكنك أخذ الشعار والرجل الآلي وتضعهم على بعض المنتجات والتي طبيعياَ لن تباع في متجرك |
logoyu araştırsın bakalım. | Open Subtitles | أخبريه أن يبحث حول هذا الشعار عن الشركه التي تخصه |
Neyse, tüm gece logoyu düşünüp durdum. | Open Subtitles | على أية حال، لقدُ كنتُ أرسم هذا الشعار طوال الليل |
Üzerindeki yazıları bilmiyorum ama logoyu hatırlıyorum. Bir adamın cüzdanı onun krallığıdır. | Open Subtitles | لا أعرف إسمها، لكنني أتذكر الشعار. محفظة الرجل هي مملكته. |
Ve 1970'lerde ki eski logoyu aldık. | Open Subtitles | إذا ، لقد أخذنا الشعار القديم من عام 1970 |
Tüm yapmamız gereken, hangi tesisatçının bu logoyu kullandığını düşünmek. | Open Subtitles | كلّ ما علينا معرفته هو أيّ سباك يستعمل هذا الشعار بالتحديد. |
Yeşil Tanrıçalara 10.000 dolar veriyorsun ve onlar da sana logoyu, temizlik malzemelerini ve kısa etekleri veriyorlar. | Open Subtitles | أعطي الآلهات الخضراء 10.000 دولار وسيقمن بإعطائك الشعار و مواد التنظيف والتنانير القصيرة انه لا يستحق عناء التفكير |
Bir yıl boyunca uzun, yorucu, sıkıcı toplantılara katılarak bu logoyu büyük bir şirkete gözyaşlarıyla satmaya çalıştım. | TED | ثم أمضيت عاما انخرطت فيه في اجتماعات طويلة ومرهقة ومملة كنت أحاول فيها أن أبيعهم هذا الشعار للمؤسسة الكبيرة إلى حد أنني كنت أذرف الدموع |