| George, lokantayı terketsen iyi olacak ve en kısa sürede! | Open Subtitles | جورج .. أظن أنه سيكون من الأفضل لو غادرت المطعم بأسرع ما يمكن |
| Karşısındaki çizgili tenteli küçük lokantayı da hani arrancino yaparlar. | Open Subtitles | تعرفين المطعم الصغير المقابل للمحطة، مع.. العريشة المخططة |
| Onun sürekli bu lokantayı tercih etmesinin nedeni soğuk makarnası değildi. | Open Subtitles | لم تكن المعكرونه التي جعلتها تستمر بالعوده لهذا المطعم المحدد |
| Yolun aşağısındaki küçük lokantayı deneyin. | Open Subtitles | ربما يمكنك إستخدام المطعم في أسفل الطريق |
| Fraulein Schneider'i kaybettim ama bu lokantayı kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد خسرت فرولين شنايدر لكن لن اخسر المطعم |
| Hayır, hayır... Önce lokantayı tamir ettirmek için para kazanacağım. | Open Subtitles | لا لا أولا سأحصل على المال لأصلاح المطعم أولاً |
| Trish benden ya da digerlerinden haber beklemek icin lokantayı butun gece acık tutmaya karar verdi. | Open Subtitles | قررت ان تبقي المطعم مفتوحا طوال الليل في انتظار رؤيتي ومعرفة ما حصل |
| Trish benden ya da diğerlerinden haber beklemek için lokantayı bütün gece açık tutmaya karar verdi. | Open Subtitles | قررت ان تبقي المطعم مفتوحا طوال الليل في انتظار رؤيتي ومعرفة ما حصل |
| Yemek yiyecek bir yer ararken o küçük, karanlık lokantayı bulmuştuk. | Open Subtitles | كنّا نبحث لإيجاد مكان لتناول الطعام عندما وجدنا ذلك المطعم الصغير الوسخ |
| Bu yüzden merak ediyorum da Gavin ilk saldırısı için neden bu lokantayı seçti. | Open Subtitles | مما يجعلني أتساءل عن سبب إختيار غافين لهذا المطعم لجريمته الاولى |
| Altı aydır lokantayı hazırlamak için buradaydım ve aynı Evan kız olsaydı sevineceğimiz kadar sevdim burayı. | Open Subtitles | لقد كنت هناك لستة أشهر أجهز المطعم ولقد بدأت أحبها مثل الأبنة التي تمنينا أن يكونها إيفان |
| Bu sokak partisi çevremizi genişletip lokantayı tanıtmak için harika bir fırsat. | Open Subtitles | حسناً، حفلة الحي هذه فرصة رائعة للإعلان و الترويج المطعم |
| - lokantayı doldurmanı istiyorum. - 10 kişilik bir ekip geliyor zaten. | Open Subtitles | أريدكَ أن تملأ المطعم بأي طريقة تستطيع فيها فعل ذلك |
| Yarın gece lokantayı kapatıyorum ve hepimiz takım çalışması yeteneklerimiz üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | لذا ليلة الغد سأقوم بإغلاق المطعم وسنقوم بالعمل على مهارات الفريق |
| Ayırttığımız lokantayı ve o berbat smokini annem seçmişti. | Open Subtitles | هي التي أختارت المطعم الأصلي تلك البدلة الشنيعة |
| Pekala, lokantayı çetelerden ve yağmacılardan korumalıyız. | Open Subtitles | مسلسل للعرائس إشتُهر في الثمانينيات حسناً , علينا حماية المطعم |
| Uzun lafın kısası lokantayı satın aldık. | Open Subtitles | قصة طويلة عن رجل قصير لقد إشترينا المطعم |
| Yasal sebeplerden Google Maps'te gözükmeyen lokantayı mı? | Open Subtitles | المطعم الذي لا يظهر على خرائط جوجل لأسباب قانونية؟ |
| Tabi, lokantayı kendi başına idare ettiği zaman gibi. | Open Subtitles | بالتأكيد، مثلما جعلتها تدير المطعم بمفردها |
| Olmaz, lokantayı kapatamam. | Open Subtitles | .لا، لن أغلق المطعم ولا حتى ليوم واحد. |