Bu Londra barınızın tek problemi içinde yeterince Londralı olmayışı. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة بحانة لندن أنه لا يوجد لندنيين فيها كفاية |
Bu Londra barınızın tek problemi içinde yeterince Londralı olmayışı. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة بحانة لندن أنه لا يوجد لندنيين فيها كفاية |
Londralı mısın diye soruyordum. Bazı arkadaşlarım oradan. | Open Subtitles | كنت أسأل عما إذا كنت من لندن فلدي بعض الأصدقاء هناك |
Ben Londralı'yım. Şehrin dışına çıkmadım ki? | Open Subtitles | أنا من لندن لم يسبق لي أن خرجت من هذا الدخان؟ |
Elton? Londra aksanı kullanıyordu. Kesinlikle Londralı olmalı. | Open Subtitles | حسناً، كانت لهجتها لندنية، لذا فهي من لندن بالتأكيد |
Ama oraya bir daha gitmedim ki. Annem babam Londralı oldular. | Open Subtitles | لم أذهب إلى الهند مطلقاً ووالدي أيضاً مواطنين في لندن |
Öğretmenim, Londralı Mr. Brinkston. | Open Subtitles | و مُدرسي السيد برينغستون من لندن بإنجلترا |
- Londralı bir doktor ve hepimiz biliyoruz ki içlerinde yaşanılacak en sağlıksız yer Londra. | Open Subtitles | ووجمعينا نعلم ان لندن هي اكثر مكان صحي لتعيشوا فيه |
Şu Londralı sevgilisi onu rezil etmeye çalışıyor. Teorim bu. | Open Subtitles | حبيبها من لندن يحاول ان يفسدها، هذه نظريتي. |
O Londralı bayanı etkilemek için uydurmuş olabilir. | Open Subtitles | وهى تحب ان تتباهى وتوحى ان هناك شخص من لندن |
Eski ve yeni arasındaki gerilim Londralı bir hekimin meraklı zihnindeki bir çatışma olarak kendine vücut bulmuştu. | Open Subtitles | كانت هناك توترات بين القديم و الجديد كان هناك صراع في عقل أحد أطباء لندن الفضوليين |
Bir sonraki Tom Ford gibi.Londralı, Parsons'ın yıldızı. | Open Subtitles | إنه مثل توم فورد جاء من لندن والتحق ببارسونز |
Cole Masters, 22 yaşında Londralı bir gezgin. Bu sabah öldü. | Open Subtitles | كول ماسترز اثنان وعشرون عاما سائح متجول من لندن |
Türkiye'den bir halı satıcısının oğlunu veya Londralı bir köşe yazarını damat olarak düşünüyorduk ama bunu beklemiyorduk. | Open Subtitles | أبن بائع سجاد من تركيا أو من مكان ما مع الصحف السيئة في لندن كصهر هو مجرى الأحداث |
Kuzey Londralı bir Yahudi'yim Cassie. | Open Subtitles | أنا من شمال لندن ياكاسي ، يمكنني أن اجتاز اي أختبار |
Ancak eminim, doğu Londralı hanımlar bizi oraya yönlendirir. | Open Subtitles | لانعرف أين بعد.. ولكن متأكد بأن سيدات لندن سيدلوننا |
Londralı kölelik karşıtlarının esirlerimizi damgaladığımızı iddia etmesinden bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد سئمتُ وتعبتُ من سماع إدعاءات لندن للمؤيدون على القضاء على العنصرية بإننا نوسّم العبيد. |
Yarım milyon Londralı bile inşşatın durması için imza topladı. | Open Subtitles | نصف مليون من سكان لندن وقعوا على عريضة لإيقاذ بناء هذا المبنى |
- Gerçek bir Londralı. | Open Subtitles | أي لندني حقيقي. |
Londralı Eskort Kızın Gizli Hayatı başkentimizdeki seks hayatının perdesini araladığı için özür dilemiyor. | Open Subtitles | "الحياة السرية لفتاة اتصالات لندنية " لا يخجل من كشف اللثام عن الحياة الجنسية لعاصمتنا |
Ben doğu Londralı bir serçeyim. | Open Subtitles | .. أنا عصفور كوكني |
Londralı Carol Anderson'ın istenmeyen misafirleri var. | Open Subtitles | كارول أندرسن اللندنية لديها اولئك الضيوف الغير مرغوب بهم. |
Tüm şu tuhaf, anlamsız Londralı zırvalıklarını bir kenara bırak ve normal kişilerle zaman geçir. | Open Subtitles | دعك من تصرفاتك اللندنيه الغريبه و صادق بعض الناس الطبيعيين |