| Lord Hazretlerinin etkinlik döneminden hoşlanmadığını sanmayın! | Open Subtitles | لا تُصغي عندما يتظاهر سيادته بعدم الإستمتاع بالموسم |
| Lord Hazretlerinin kararlı olduğunu duydum ama bununla ilgili zorluk yaşamıyorum. | Open Subtitles | حسناً .. أتفهم بأن سيادته يعرف تفكيره الخاص ولكن ليس لدي صعوبة في ذلك |
| Lord Hazretlerinin ülseri var. Bizim yok. | Open Subtitles | لكن يعاني سيادته قرحة قد إنفجرت لكننا لسنا كذلك |
| Lord Hazretlerinin huzurunda nutkun tutulursa seni temin ederim, tavırları ve nezaketi görevini en üst düzeyde yerine getirmene yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | إذا وجدت نفسك معقود اللسان في حضور سعادته لا تخف, لأن كرمه وأخلاقه... سيسهلان عليك المهمه لتؤدي عملك على أكمل وجه. |
| Ve sonra, Lord Hazretlerinin uşağı yoktu ve-- Ve sizin işiniz başınızdan aşkındı! | Open Subtitles | ومن ثم سعادته بلا خادم خاص و تراكم المهام كلها عليك |
| Beni uyarmayı bırak da, Lord Hazretlerinin pijamalarını çıkar. | Open Subtitles | توقف عن تحذيري و إذهب لوضع بيجاما سيادتهِ |
| Lord Hazretlerinin binici kıyafetlerine baktı. | Open Subtitles | هو بحثَ بين ملابس ركوب سيادتهِ |
| Lord Hazretlerinin sinirine hakim olması bence bir mucizeydi. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت معجزة بأن سيادتهُ تحكم بأعصابهِ |
| - Hayır, Lord Hazretlerinin iznini kastediyorum. | Open Subtitles | لا، عنيت من سيادته - لست بحاجة إلى ذلك - |
| Lord Hazretlerinin aleyhinde konuşmak istememiştim. | Open Subtitles | أنا لا أقصد أن أتكلم ضد سيادته |
| Bildiğin gibi, Leydi Flintshire Lord Hazretlerinin kuzeni. | Open Subtitles | كما تعلم، الليدي "فلينتشير" هي إبنة عم سيادته |
| Lord Hazretlerinin önüne geçmekten hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لست مرتاح أن أوضع في مكان فوق، سيادته |
| Dediğim gibi, Lord Hazretlerinin uşağı olabilir ancak bugünlerde emin olamayız... | Open Subtitles | كما قلت، سيادته قد يكون له خادم لكن عندما تكون في شك... |
| Leydi Rose, Lord Hazretlerinin telsiz radyo almasını mı istiyor? | Open Subtitles | هل صحيح أن السيدة (روز) تُريد من سيادته شراء لاسلكي؟ |
| Lord Hazretlerinin söylediği bir şeyi kafamdan çıkaramıyorum. | Open Subtitles | إنه شيء قاله سعادته مؤخراً ولا أستطيع ابعاده عن تفكيري |
| Lord Hazretlerinin meselelerini zorla hallediyor. | Open Subtitles | هو بالكاد يستطيع حمل حقائب سعادته. |
| En azından Lord Hazretlerinin bahsettiği türden. | Open Subtitles | -لم تخطيء بشيء . استنتجت ذلك من طريقة حديث سعادته. |
| Lord Hazretlerinin uşağının ona yetişmesi gerek. | Open Subtitles | خادم سعادته سيذهب في تلك الرحلة |
| Lord Hazretlerinin eski kıyafetlerine ne oluyor? | Open Subtitles | ماذا يحدث لملابس سيادتهِ القديمة؟ |
| Ben de Lord Hazretlerinin uşağı olmak istiyorum. | Open Subtitles | وأنا آملُ أن أكون خادم سيادتهِ |
| Lord Hazretlerinin evlerinden biri. | Open Subtitles | واحدٌ من منازل سيادتهِ. |
| Lord Hazretlerinin evde bir hırsız isteyeceğine şüpheliyim. | Open Subtitles | أشكّ بأن سيادتهُ يريدُ سارقاً في المنزل |