Lascaux'tan Louvre'a, Carnegie Hall'a, insanoğlu, doğuştan, sanatta usta gösterimlere karşı sürekli bir beğenisi olmuştur. | TED | من اسكو لمتحف اللوفر إلى قاعة كارنيجي، البشر لديهم ذوق فطري دائم في عروض الفن المبدع. |
Yani, bu, sanki, Eiffel Kulesi'nin önünde, gerçekten, aslında, Louvre çevresinde. | TED | كان هذا امام برج ايفل، في الحقيقة، في الواقع، في منطقة اللوفر |
Odile büyük beyaz binanın ne olduğunu sordu. The Louvre. | Open Subtitles | سألت أوديل عن المبنى الأبيض الكبير متحف اللوفر |
Fransız Ulusal Müzesi Direktörü bu sabah Louvre'da bir toplantı düzenleyecekti. | Open Subtitles | مدير المتحف الفرنسي الوطني كان قد خطط لإقامة مؤتمر صحفي في متحف الـ"لوفر" هذا الصباح |
Şu karşıdaki Louvre gitsek, elleşsek nasıl olur? | Open Subtitles | ما رايك ان نذهب انا و انت الي ذلك ( لورفا ) |
Franz bir Amerikalının Louvre 'yi 9 dakika 45 saniyede gezdiğini okumuştu. | Open Subtitles | قرأ فرانز عن رجل أمريكي الذي لم يستغرق منه سوى 9 دقائق و45 ثانية لزيارة متحف اللوفر قرروا أن يفعلوا أفضل من ذلك |
Louvre dünkü haber, ya da bu sabahın. | Open Subtitles | إن اللوفر أصبح من أخبار الأمس أو بالأحرى من أخبار هذا الصباح |
- Züppe olmasaydınız, Louvre bekçileri ölmeyebilirdi. | Open Subtitles | لكن لو لم تكونوا متكبرين هكذا لكان حراس اللوفر مازالوا أحياء |
Bu duvar Louvre'da sergilenmeli. | Open Subtitles | يَجِبُ أن يَكونَ هذا الجِدار في مَتحَف اللوفر |
Pekala, Louvre'nin sadece küçük bir kısmı duvarlardadır. | Open Subtitles | حسنا,فقط جزء من اللوفر على الحوائط و الباقى فى السراديب |
Bu tıpkı Lassie'yi mezarından çıkarıp Louvre Müzesinde sergilemek gibi. | Open Subtitles | هذا مثل أن تنبش قبر لاسي و تضعها للعرض في اللوفر |
Üçünün Louvre boyunca yarıştıkları sahneyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر المشهد الذى تسابق فيه ثلاثتهم . عبر اللوفر |
Üçünün Louvre boyunca yarıştıkları sahneyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر المشهد الذى تسابق فيه ثلاثتهم . عبر اللوفر |
Ama hiç eğlenmiyorum. Hani Louvre gidecektik. | Open Subtitles | لكنني لست شخصاً طريفاً , ولم أكن كذلك أبداً لقد قلتها بنفسك صباحاً في متحف اللوفر .. |
Sadece âşık olmak ve Louvre'yi ziyaret etmek istiyor. | Open Subtitles | كل ما تريد فعله هو أن تقع في الحب و أن تزور متحف اللوفر |
Çalınan yedi sanat eseri kimliği belirsiz biri tarafından MET, Tate ve Louvre Müzelerine iade edildi. | Open Subtitles | سبع مصنوعات مسروقة اعيدت بشكل مجهول الى ال مت,ال تاتى,و اللوفر |
Saat 10'da Louvre'da Fransız delegasyonu ile buluşacaktık. | Open Subtitles | كان من المفترض أن نلتقي بالدليل الفرنسي الذي سيأخذنا الى اللوفر في الساعة الـ 10 |
Louvre'un nerde olduğunu sordular, ben de tarif ettim. Tarif mi ettin? | Open Subtitles | لقد أرادوا أن يعرفوا مكان متحف اللوفر فأخبرتهم |
Louvre'a gidip usta isimlerin başyapıtlarına bakarak saatler geçirdim! | Open Subtitles | أمضيت ساعات في متحف "لوفر" أشاهد ابداعات العظماء |
Sadece Louvre'deki kralın atlarının en iyi pislikleri. | Open Subtitles | ولكنه من أجود الأنواع من أحصنة الملك في الـ"لوفر" |
Louvre'nin gittiğimiz müzenin adıydı. | Open Subtitles | أنتي تعلمين أنه ( لورفا ) تعني أسم متحف في ( باريس ) |
Louvre'u gezip, kadınlar çamur güreşini izleyebileceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَكُونُ قادر على زيَاْرَة اللوفرِ في فرنسا أَو مشاهدة مُصارعة طينِ النسائيةِ |