Ayrıca Plüton 1930'da Lowell gözlemevinde keşfedildiğinde herkes onun Lowell'in bulduğu gezegen olduğunu sanmıştı. | TED | وحين جرى اكتشاف كوكب بلوتو في 1930 في مرصد لويل، قال جمهور الفلكيين بأن هذا هو الكوكب الذي بشّر به لويل. |
Lowell'in New Orleans Üniversitesi'nden araştırma bursu almıştı. | Open Subtitles | لويل حصل علي جائزه أحسن بحث الذي وضع ال يو ان اوه علي الخريطه |
Ted, seni yeni Robert Lowell'in diye nitelediklerini söylüyor. | Open Subtitles | أخبرني (تيد) أن لديك تسجيل (روبرت لويل) الجديد. |
Lowell'in kahvaltısından kalanları yiyince Jerome olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ،تناولت بعض بقايا إفطار (لويل) هذا الصباح |
Ben Lowell'in evinden ayrılırken Blaine'in teslimat yaptığını gördüm. | Open Subtitles | ،)وبينما كنت أغادر منزل (لويل كان (بلاين) متوجهاً للأعلى مع توصيلة جديدة |
Arkadaşın Lowell'in cesedini kimin bulduğunu öğrenmek istersin diye düşündüm deli gibi ağladı onun için. | Open Subtitles | ،(يجدر بي على الأرجح أن أخبرك من وجدناه يحتضن جثة صديقك (لويل وهي تنشج بُكاءً |
Kısacası Lowell'in intihar ettiğini söyledi. Kanıtların bunu desteklemediğiyle... | Open Subtitles | ونهايتها أنني أعلن (انتحار (لويل |
Bence Lowell'in kendisini öldürdüğünü söylemeliyiz. | Open Subtitles | أظن أن علينا القول أن لويل) انتحر) |
Ben Nick Lowell'in ofisinden Korea. | Open Subtitles | أنا (كوريا) من مكتب (نِك لويل) |
Bugün Lowell'in söylediği şeyler işte. | Open Subtitles | شيئاً قاله (لويل) مبكراً |
- Lowell'in evine gidiyorum. | Open Subtitles | (سأتجه إلى منزل (لويل |