| Fakat bence şahsi olarak ilgilenmeniz gereken bir müşteri var. | Open Subtitles | لكن هناك عميل واحد أعتقد أنك يجب التعامل معه شخصيا |
| Sadece, bizden sürekli tır kiralayan... bir müşteri var. | Open Subtitles | فقط هناك عميل واحد ما يزال يستأجر منا |
| Gerçekte hiç zor değil. Ofiste bir müşteri var. | Open Subtitles | هناك عميل في المكتب |
| Şimdi gitmelisin, senin için gelmiş bir müşteri var. | Open Subtitles | يمكنك ان تذهب الان لقد كان هناك زبون يبحث عنك |
| Hayır, tuvalette saklanan bir müşteri var. | Open Subtitles | لا ، هناك زبون كان مختبئاً بالحجيره |
| Buz dolapları bölümünde yardıma ihtiyacı olan birkaç müşteri var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الزبائن فى قسم التبريد ربما يحتاجون للمساعدة |
| Hey, üçte bekleyen bir müşteri var! | Open Subtitles | لدينا زبون ينتظر بمضخة ثلاثة |
| Her neyse, büyük bir müşteri var. | Open Subtitles | على كل حال هناك زبون يريد شيء كبيرا |
| Başka bir müşteri var. | Open Subtitles | هناك زبون أخرا أنتت |
| Başka bir müşteri var. Hey! | Open Subtitles | هناك زبون أخرا أنتت |
| Evet, ama onun gibi bir ton tuhaf müşteri var. | Open Subtitles | صحيح، فنحن لدينا العشرات من الزبائن العريبين |
| Bu saatlerde böyle olur. Bu akşam az bile müşteri var. | Open Subtitles | يكون المحل هكذا فى هذا الوقت حتى هناك القليل من الزبائن هذا المساء |
| - Üst kata gidecek bir müşteri var. | Open Subtitles | -نعم؟ لدينا زبون لتصطحبه للأعلى |
| Charleston ve Miami'de çok fazla müşteri var. | Open Subtitles | العديد من الزبائن فى تشارلستون و ميامى |