| Hayır. Bence her zaman yaptığını yaptın. Müşterine kendisini asmasına yetecek kadar ipucu verdin. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنه من الممكن أنك فعلت ما تفعله دائماً تقوم بإعطاء موكلك حبلٌ كافي ليشنق نفسه به |
| Sen şimdi bu fikrin tamamen senin Müşterine ait olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | و أنت تقول بأن هذه كلّها كانت فكرة موكلك |
| Bilesin diye söylüyorum verdiğin poz tek Müşterine pek güven vermiyor. | Open Subtitles | فقط لعلمك، ليست الوضعية التي تُدخل الثقة في نفسِ عميلك الوحيد |
| Ve tatlı Müşterine deki O cömert bir şehirde şimdi. | Open Subtitles | و أخبر عميلك القذر انه فى بلاد تطارد المطلوبين |
| Hastaneden ilaç çaldın ve onları Amy Dodd'a sattın en büyük Müşterine, sette tanıştığın. | Open Subtitles | لقد سرقتِ المُخدرات من المُستشفى (وقمتِ ببيعها لـ(آمي دود عميلتك الأفضل ، التي قابلتيها أثناء التصوير |
| Aslında bir telefon görüşmesi yaptım. Müşterine bir anlaşma teklif ettim. | Open Subtitles | . حسناً , أتصل بى , لدينا صفقة لعرض زبونك |
| Müşterine eve gitmesini, karısıyla son kez sevişmesini ve mutlu olmasını söyle. | Open Subtitles | اخبر موكلك ان يذهب لمنزله ويقضي وقتاً رومانسياً اخيراً مع زوجته وان يكون سعيد |
| Eski Müşterine yardımcı oldun mu? | Open Subtitles | هل اخرجت موكلك القديم؟ |
| Müşterine zarar vermek istemiyorlardı, Ed. | Open Subtitles | لم يحاولوا ايذاء موكلك, ايد |
| Müşterine onun bir kahraman olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبر موكلك بأنهُ أصبح بطلاً. |
| Senin hiç paran yokken ilk Müşterine 50 bin verdiğinden daha deli değilim. | Open Subtitles | أأنا مجنونا أكثر منك وانت تعطي عميلك الاول 50 الفا وانت لا تملك شيئاً |
| Kendi Müşterine sırtını döndün. | Open Subtitles | أنت من أبلغ عن عميلك |
| Müşterine sor sen. | Open Subtitles | إسأل عميلك. |
| - Thousands, Müşterine sesini kesmesini söyleyebilir misin. | Open Subtitles | "مايلز" اخبر عميلتك ان تصمت |
| Unutma; eğer Müşterine iyi hizmet verirsen sana geri döner. | Open Subtitles | أخدم زبونك جيدا, و سوف يعود للمزيد |