| Bayım, spinal bir yaralanmanız var. Benimle mücadele etmeyi bırakıp sakinleşmelisiniz, tamam mı? | Open Subtitles | لديك اصابة في العمود الفقري يا سيدي عليك أن تتوقف عن المقاومة و تهدأ , مفهوم؟ |
| mücadele etmeyi bırakmalısınız, bayım, çünkü bu gerçekleşecek. | Open Subtitles | يجب عليك أن تكف عن المقاومة سيدي لأن هذا سيحدث |
| mücadele etmeyi bırak. Ikın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تتوقفي عن المقاومة وتحاولي الدفع |
| mücadele etmeyi bıraktım. | Open Subtitles | لقد انتهيت من المناضلة |
| mücadele etmeyi bıraktım, Flores. | Open Subtitles | (لقد انتهيت من المناضلة يا (فلوريس |
| 11 yıl sonra, ... mücadele etmeyi bırakmaya karar veriyorsun. | Open Subtitles | رائع، بعد 11 عاما، قررتي في النهاية التوقف عن محاربة الامور هنا. |
| Bununla mücadele etmeyi bırak. | Open Subtitles | توقفي عن محاربة ذلك |
| mücadele etmeyi nasıl bırakabildiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | كيف ستتوقف عن المقاومة |
| Lütfen, mücadele etmeyi bırakın. | Open Subtitles | رجاءً توقف عن المقاومة |
| mücadele etmeyi bırakıp bana bir fırsat versen, mutluluğu yakalayabiliriz Cotton. | Open Subtitles | بإمكاننا إيجاد السعادة يا (كوتن) إذا توقفتَ عن المقاومة و منحتني فرصة |
| mücadele etmeyi bırakın, salıverin kendinizi. | Open Subtitles | توقف عن المقاومة وافعلها |
| mücadele etmeyi bırak, Belthazor. | Open Subtitles | توقف عن محاربة نفسك، بلثازور! |