İş arkadaşımızın annesi buranın müdürüyle yatıyor, yani basit olarak... | Open Subtitles | فان أم صديقنا تنام مع مع مدير المحل ، لذا |
Benim de buna benzer bir anım var. Benimkinde ben iri yarı mağaza müdürüyle büyükçe bir hamburgeri yiyordum. | Open Subtitles | اجل لدي تجربة مماثلة قصتي تنتهي بتقاسم كيس كبير مليء ببرغر مطعم القلعة البيضاء مع مدير معدات متحرشا بي |
Çekip çıkarın dışarı. Evet, teftişimi engelleyen bir tesis müdürüyle birlikteyim. Tamam. | Open Subtitles | نعم ، معى مدير المُنشأة يعقينى عن التفتيش يمكنك أن تغلق الهاتف |
Fakat merak ettiğim bir şey var, bir dakikanı alacağım bu yüzden. Diyelim ki Apple'ın üretim müdürüyle konuşuyorsun ona ne söylerdin? | TED | لكن أنا أتسائل. إذا كان لديك دقيقة، لنفترض، مع مدير الانتاج في شركة أبل، ماذا كنت ستقولين؟ |
Çalışanlarından biri aniden rahatsızlanmış ve acilen birisine ihtiyaçları varmış ben de personel müdürüyle konuştum ve itiraf etmeliyim ki ona karşı çok açık sözlü değildim, yani... | Open Subtitles | الرجل الذى يعمل لديهم اصابه المرض فجأة ويريدون آخر على الفور لذا, تحدّثت الى مدير الموظفين هناك لابد ان اعترف اننى لم اكن صريحة جدا معه, اعنى.. |
Banka müdürüyle birlikte yaparız... sabah, banka müdürünün anahtarlarıyla... banka müdürünün kasa kodlarıyla... çünkü onu bir gece önceden rehin alırız. | Open Subtitles | ..سوف نفعل هذا مع مدير البنك فى الصباح مدير البنك يملك المفاتيح ورموز الدخول لاننا سنختطفه فى الليله السابقه للعمليه |
Tobias okul müdürüyle görüşerek yönetmenlik işini almıştı. | Open Subtitles | توبايس حصل على وظيفة المخرج من خلال مقابلة مدير المدرسه |
FBI müdürüyle konuşmadan önce dediğimi dinlesen iyi olur. | Open Subtitles | و أفعلي هذا قبل أن تقابلي مدير المباحث الفيدرالية |
Sanırım banka müdürüyle konuşmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | اعتقد انه قد حان الوقت لنجلس مع مدير البنك |
müdürüyle temasa geçip işçi listesini aldım. | Open Subtitles | لذلك اضطررت الفاكس مدير أكثر من قائمة الموظفين. |
llianskaia polisiyle konuştum, otel müdürüyle konuşmuşlar. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع الشرطة في يوليأنسكويا لقد تحدثوا مع مدير الفندق |
Haydi cezaevi müdürüyle şu tulumlar için görüşelim. | Open Subtitles | لنرتب اجتماعا مع مدير السجن، بشأن بدل القفز البائسة هذه. |
Dr. Gervitz'in yazıhane müdürüyle. | Open Subtitles | مدير شؤون الطبيب كوفيرج واذا تريد معرفت كل شيء , اسمه براين |
Sanırım harekat müdürüyle bunu takip etmeye değer. | Open Subtitles | أمـر يستحق المُتابعة مع مدير العمل علي مـا أعتقد. |
- Evet. O da personel müdürüyle görüşmemi söyledi. | Open Subtitles | أجل , واخبرني بأن أتكلم مع مدير الموظفين |
Incheon Gümrük müdürüyle görüşme ayarladın mı? | Open Subtitles | هل تمكنت من إعداد موعد عشاء مع مدير الجمارك في إنشيون ؟ |
Bankaya gittim, banka müdürüyle bir saat konuştum bana devamlı makbuzunuzu kaybetmişsiniz makbuzunuzu kaybetmişsiniz, makbuzunuzu kaybetmişsiniz deyip durdu. | Open Subtitles | ذهبت إلى المصرف. وتحدثتُ إلى مدير المصرف لساعات. لقدأستمربالقول: |
Bu sabah buraya geldim. Otel müdürüyle konuştum. | Open Subtitles | فأتيتُ هذا الصباح وتحدثتُ الى مدير النُزُل |
Okul müdürüyle birlikte okulu asmak gibi olmuş. Tahminimce Jen çok eğlenmiştir. | Open Subtitles | هذا مثل ان تُجلب مُدير المدرسة معك عندما تلعب الهوكى أعتقد أن جين أستمتعت بوقتها |
Emniyet müdürüyle başbakanı öldürürken ellerin titremesin diye. | Open Subtitles | حتى لا تتردد في قتل المفتش خان مع رئيس الوزراء |
San Quentin'in müdürüyle konuştum. Sylvane'in nakledildiğini ve 1976'da öldüğünü doğruladı. | Open Subtitles | إذاً، تحدثتٌ إلى الحارس في (سان كوينتون)، وأكّد أنّ (سيلفين) تم نقله، ووافته المنيّة عام 76. |
Evlenmek istediğim bir kız var ve ben de, ne bileyim, günümüzün en iyi yazı işleri müdürüyle çalışmak istiyorum: | Open Subtitles | هناك فتاة أنوي الزواج منها، و... أعتقد، لا أعلم، إنّه مجرد حلم أحمق العمل مع أعظم المحررين بوقتنا هذا |