Son olarak parçacıkların kutuplar üzerine gitmelerini sağlayabiliriz,... ...böylece iklim mühendisliğini iyice kutuplara odaklı şekilde ayarlayabiliriz. | TED | و أخيرا, يمكننا أن نجعل الجزيئات تهاجر إلى القطبين, فيمكننا أن ننظم الهندسة المناخية لتركز على القطبين. |
Cecil, tarihteki hiç bir medeniyet, baş hidroloji mühendisliğini bir amaç olarak görmemiştir. | Open Subtitles | لم يسبق لأي حضارة وأن اعتبرت رئاسة الهندسة المائية كنداء. |
Genetik mühendisliğini ıspanakla karnabaharı karıştırmak olarak düşünüyordum. Hayır, hayır. | Open Subtitles | إعتقدت إن الهندسة الوراثية حول خلط السبانخ مع القرنبيط |
Yani şimdi biz, organizmaların mühendisliğini yaparak, tanrıyı mı oynuyoruz? | TED | هل نقوم عبر هندسة المخلوقات الحية ، بالتلاعب بقوانين الله التي وضعها؟ |
Yerel silah mühendisliğini geliştirip yabancı silah kaçakçılarının ticaret yollarını patlatmayı planlıyorum. | Open Subtitles | سأقضي عليهم ، وسأجعل هندسة الأسلة محلية فقط و سأوقف طرق تجارتهم و تمويلهم للعصابات الدولية |
mühendisliğini ve alternatif güç kaynağı eklemesini bir kenara bırakırsak, benim için asıl mesele, bu şeye ihtiyacımın olması, sizin de hoş göreceğiniz gibi, faturaları ödeme mevzusu. | Open Subtitles | بغض النظر عن الهندسة وإحضار مصدر طاقة بديل نقطة خلافي الرئيسية أنا فعلا بحاجة للشيء |
Takım çalışmasının mühendisliğini, psikolojisini, felsefesini inceliyordum. Ve tam da bu esnada kendimi, şu anda burada bulunan yakın bir arkadaşımla, kendime özgü bir takım çalışması yaparken buldum. | TED | كنت ادرس الهندسة علم النفس , و فلسفة فريق العمل و في نفس الوقت وجدت نفسي في نوعي الخاص من حالة فريق العمل مع اصدقاء جيدين لي الذين هم في الواقع هنا |
Genetik mühendisliğini, türler arasında genlerin aktarımı işleminin 40 yıldan fazla bir süredir şarap, ilaç, bitkiler ve peynirde kullanıldığını açıkladım. | TED | شرحت لهم الهندسة الوراثية، عملية نقل المورثات بين الأنواع، قد استخدمت لأكثر من 40 عاماً في النبيذ، في الطب، في النباتات، في الجبنة |
Bilim adamları, ateş böceğinin lüsiferin ve lusiferazı nasıl yaptığını anlayınca genetik mühendisliğini kullanarak bu ışık üreten reaksiyonun ışıldayamayan diğer canlılarda meydana gelmesini sağladı. | TED | عندما تمكن العلماء من معرفة كيف استطاع اليراع ان يشكل اللوسفرين و اللوسفيريز، فقد استخدموا الهندسة الوراثية لكى يصنعوا التفاعل المنتج للضوء بداخل الأجسام الحية التى لا تضئ. |
Diğerleri kimya mühendisliğini kullanırlar. | TED | أخرى تتبنى الهندسة الكيميائية |
Bu şaşırtıcı X-ray görüşü ile iyi bir sporcunun hassas mühendisliğini, anlayabilir bu fanilalı adam gibi ve bunu hayvanların olağandışı yetenekleri ile karşılaştırabiliriz. | Open Subtitles | مع الرؤية السينية المدهشة هذه، يمكننا فهم الهندسة الدقيقة لرياضي متفوق، كهذا الذي يرتدي سترة تحتية، ونرى كيف تعمل مقارنةً مع بعض |
Boston Üniversitesi Kimya mühendisliğini tam burslu okuyormuş. | Open Subtitles | لقَد كان بمنحةٍ دراسيةٍ في الهندسة الكيميائية بـ"جامعةِ بوسطن". |
insan beyninin ters mühendisliğini bitirmiş olacağız, 1000 dolarlık bir işlem insan beyninin ham kapasitesinden çok daha fazla kuvvetli olacak. | TED | سوف نكون أكملنا الهندسة العكسية للدماغ البشري، احسب، 1,000 دولار من الحوسبة سوف تكون أقوى من الدماغ البشري فيما يخص السعة الخام . |
Şu an geldiğimiz nokta burası ve bir kaç nihai düşüncem var, ki o da bunun biyolojinin şimdi bu alandaki toplumsal gelişmelerden bazılarında kimyanın tamamlayıcısı olarak gelmesinin bir başka yolu olduğudur ve bu biyolojik yaklaşımlar çok farklı şekillerde ortaya çıkıyor ve genetik mühendisliğini düşündüğünüzde, şimdi endüstriyel işlemler için enzimler var, yiyecekler için genetik olarak tasarlanmış enzimler. | TED | إذن هذا هو المكان الذي نقف فيه الآن، ولدي بضعة أفكار أخيرة منها أن هذه هي طريقة أخرى لمساندة علم الأحياء لعلم الكيمياء حاليًا في بعض من إنجازاتنا المجتمعية في هذا المجال، وهذه الاقترابات البيولوجية تأتي على هيئة أشكال مختلفة تمامًا، وعندما تفكر في الهندسة الوراثية فستجد أننا لدينا الآن إنزيمات تستخدم في التصنيع وإنزيمات، إنزيمات معدلة وراثيًا تستخدم في إنتاج الطعام. |
Son bir kaç ayda toplumdan gördüğümüz inanılmaz ilgiden dolayı kullandığımız sistemlerin mühendisliğini yenilerken yayın sayımız ve hızımız biraz azaldı. | TED | لذا معدل نشرنا خلال الأشهر القليلة الماضية قد إنخفض قليلاً بينما كنا نعيد هندسة نظامنا الداخلي لمواجهة طلب الرأي العام الخارق الذي لقيناه. |
Cambridge'de bilgisayar mühendisliğini birinci bitirdim ve sonra Savunma Bakanlığı'na geçtim. | Open Subtitles | لقد انهيت دراستي في المرتبة الأولى على صفي في "هندسة الكمبيوتر من جامعة "كامبريدج ومن ثم انتقلت إلى وزارة الدفاع |
Fatima zamanla Caltech'den bilgisayar mühendisliğini bitirdi. | Open Subtitles | نالت (فاطمة) شهادة في هندسة الحاسوب من معهد كاليفورنيا للتكنولوجيا |