| Ya bana mükemmel bir hediye ile geldiniz, GeneraI Ourumov... veya beni mutsuz bir adam yaptınız. | Open Subtitles | أمّا أنك أحضرت لي الهدية المثالية جنرال أوروموف أَو ستجعلني رجل حزين جداً |
| Hayır, mükemmel bir hediye aslında artık yok. | Open Subtitles | لا ، الهدية المثالية ليست موجودة بعد الآن |
| Güven bana, bu daha da iyi olacak. mükemmel bir hediye. | Open Subtitles | ثقي بي ، هذا سيكون أفضل حتى الهدية المثالية |
| Sana mükemmel bir hediye verdiği için Tanrı'nın suratına tokat atmak demektir bu. | Open Subtitles | هذا مثل الاستهتار بالرب على اعطائك هدية رائعة |
| Bu asa, babam için mükemmel bir hediye olacak. | Open Subtitles | هذه العصا ستكون هدية رائعة لوالدى |
| Belki de sana mükemmel bir hediye aldım ve evde bir yere sakladım. | Open Subtitles | ربما أحضرت لكِ الهدية المثالية بالفعل وخبأتها في مكان ما في البيت |
| Bu da onu çakma bir evlilik için mükemmel bir hediye yapar. | Open Subtitles | مما يجعلها الهدية المثالية لزواج خدعة. |
| Çünkü mükemmel bir hediye buldum. | Open Subtitles | لأنني اكتشفت الهدية المثالية لوحدي. |
| mükemmel bir hediye olur. | Open Subtitles | أصنع الهدية المثالية |
| Bir orkestra şefi için mükemmel bir hediye. | Open Subtitles | الهدية المثالية للمايسترو |
| Bir orkestra şefi için mükemmel bir hediye. | Open Subtitles | الهدية المثالية للمايسترو |
| Bu senin için mükemmel bir hediye işte. | Open Subtitles | هذه هي الهدية المثالية لك |
| Yapma, J.D., bu mükemmel bir hediye. | Open Subtitles | هيا (جي دي) إنها الهدية المثالية |