| Ama, bana müttefik olarak güvenebileceğinizi bilmenizi istedim. | Open Subtitles | لكن أردتك فقط أن تعرف بأن بوسعك الإعتماد عليّ كحليف. |
| müttefik olarak, düşman olarak ve daima bir dost olarak. | Open Subtitles | كحليف , كعدو وعلى الدوام كان صديق |
| Churchill, Sovyet karşıtı hislerine, mazisine rağmen, Stalin'in Rusya'sını müttefik olarak kabul etti hemen. | Open Subtitles | ، للسوفييت في الماضي، قد رحب على الفور "سير فرانك روبرت" وزارة الخارجية البريطانية بروسيا بقيادة ستالين كحليف |
| Bir rakip olarak ona saygım vardı, şimdi de müttefik olarak saygım var. | Open Subtitles | -لقد احترمته كعدو و الان احترمه كحليف لى |
| İngiltere'nin her rakibi İskoçya'yı müttefik olarak istiyor. | Open Subtitles | كل عدو لأنجلترا سيرغب بسكوتلاندا كحليف. |
| Fransa'yı bir müttefik olarak istiyorsan, | Open Subtitles | أذا كنتِ تريد فرنسا كحليف |
| Luciano, müttefik olarak daha değerli olabileceğini düşündüklerini öldürtmez. | Open Subtitles | لوتشيانو) اخذ قلة مختارة) الذي شعر بقيمتهم كحليف |