Bana sık sık "Dijital medya müzelerin yerini mi alıyor?" | TED | يسألني الناس عادة:" هل يتم استبدال المتاحف بالوسائل التكنلوجية الحديثة.؟" |
Sadece ABD'deki müzelerin neden her yıl 850 milyondan fazla ziyaretçi aldığını anlıyorum. | TED | أنا أعي السبب الذي يجعل المتاحف الأمريكية وحدها تستقبل أكثر من 850 مليون زيارة سنوياً. |
Zuni'ler, tapınaklarına dönebilmeleri için müzelerin onları geri vermesini istiyor. Böylece, ruhsal amaçlarını yerine getirebilecekler. | TED | لذلك يريد شعب زوني استرجاعهم من المتاحف ليصبح بإمكانهم الذهاب إلى منازل أضرحتهم لإتمام غاياتهم الروحية. |
Keşke Avrupa ve ötesinde tüm meslektaşlarım, Savaş Tanrısı heykellerinin müzelerin sonu olmadığını aksine yeni bir başlangıç şansı olduğunu görebilseler. | TED | أتمنى من زملائي في أوروبا وخارجها أن يروا أن آلهة الحرب لا تمثل نهاية المتاحف إنما تمثل فرصة لبداية جديدة. |
müzelerin tarafsız olmadığına dair basit ön yargı. | TED | الإقرار البسيط بأن المتاحف ليست حيادية. |
Bütün müzelerin videolarını kiralayabileceğiniz bir dükkan varmış. | Open Subtitles | هناك مكان تستطيع الذهاب اليهَ لإسْتِئْجار فيديوات كُلّ المتاحف. |
ve bu müzelerin ziyaretçileri için görsel-işitsel materyaller kullanıldı.. | Open Subtitles | وصنعوا مواداً بصرية وسمعية لتوجيه الزوار إلى هذه المتاحف |
Bu, müzelerin bana taktığı bir sıfat aslında. | Open Subtitles | حسناً، ذلك ما تُحبّ أن تدعوني به المتاحف. |
Banka ve müzelerin dışarsında kahve kamyonetine girmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت بإرتياد المقاهي التي تقع قرب البنوك و المتاحف |
Mükemmel bir eğitim aldım - Şikayet etmiyorum -- fakat benim bu müzelerin ve sanat eserlerinin çoğuna erişimim yoktu. | TED | حصلت على تعليم جيد -- لست أشتكي -- لكنني لم أستطع الوصول إلى الكثير من المتاحف والأعمال الفنية. |
müzelerin ve galerilerin bildiği gibi, bankacıların ve mücevher satıcılarının üstünde durmadıkları şey bir şeyi ne kadar çok korursanız, değeri de o kadar dikkat çeker. | Open Subtitles | ما تعرفه المتاحف والمعارض... أن البنوك ومتاجر المجوهرات بدأوا يتجاهلون هذا الأمر... وهو أنه كلما تزداد حراستك لشئ |
Dünyadaki en prestijli müzelerin bazılarında çalışmış. | Open Subtitles | عمل لدى أغلب المتاحف الأنيقة في العالم |
müzelerin , hükümetlerin yardımıyla bizim gibi sivil örgütler, geçmişin karanlıklarında kaybolmuş tarihin ait olduğu yere, günışığına çıkabileceğini kanıtlamak için birlik içinde çalışabilirler. | Open Subtitles | بمساعدة المتاحف ومساعدة الحكومة المنظمات الخاصة مثل منظمتنا مع الشراكة لتتأكدمنأن التاريخ... . |
müzelerin bu işler için parası olmaz, bu yüzden sistemi yöresel galerilerin ya da dükkanların taşımasına uygun hale getirmişlerdir. | Open Subtitles | المتاحف لا تملك هذا الكم من الأموال، ولذا تبنوا هذا النظام، وهو استخدام... المتاجر المحلية كمراكز حفظ... للمواد المنقولة |
(Gülüşmeler) Indiana Jones'un bu söylediği sadece film senaryosu gereği değil, aynı zamanda müzelerin topluma faydası anlaşılsın diye. | TED | (ضحك) ذلك ما قاله إنديانا جونز، ليس فقط لتوليد سيناريوهات سينمائية، ولكن لإعادة الجانب الذي لا شك في مصداقيته ألا وهو فائدة المتاحف في المجتمع. |