ويكيبيديا

    "müzesi'" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • متحف
        
    • لمتحف
        
    • المتحف
        
    • بمتحف
        
    Çizgi romanlar yapmaya devam ettim ve Worcester Sanat Müzesi'nde, bana hiçbir eğitmen tarafından verilmeyen en harika tavsiye verildi. TED و ظللت أصنع الرسوم الفكاهية، و في متحف وركستر للفنون تم إعطائي أعظم نصيحة قد يستطيع تقديمها معلم على الإطلاق
    Sonra günlerden bir gün, turun ortasında, Danimarka'da, yazar Colum McCann ile aynı sahneyi paylaştığım Louisiana Müzesi'ne gittim. TED وفي يوم جميل،في منتصف جولتي، ذهبت إلى لويزيانا وهو متحف في الدنمارك حيث تقاسمت االمسرح مع الكاتب كولوم ماكان.
    Golden State Ulusal Tarih Müzesi'nin bu çok özel yardım konserine hoş geldiniz. Open Subtitles أهلاً بكم في هذا الحفل الموسيقيّ الخيريّ الخاصّ بالعيد الذهبيّ لمتحف التاريخ الطبيعيّ
    Columba Üniversitesi'nden Bernard Tschumi, Bir Afrika sanat Müzesi için bunu tasarımda kullanmayı bitirdi. TED انتهى برنارد تشومي في جامعة كولومبيا من استخدام هذا في تصميم لمتحف الفن الأفريقي.
    Yolda Amerikan Müzesi'ne gittim, ve bir daha asla iyileşmedim. TED ذهبت في نزهة إلى المتحف الأمريكي، ولم أتراجع بعدها أبدا.
    Gelecek hafta Metropolitan Müzesi'nde bir BM hayır toplantısı var. Open Subtitles يوجد أناسِ من الأمم المتحدة في المتحف الحضري الإسبوع القادم
    ve başka bir dönüşüm üzerinde çalışıyoruz, yani mevcut Hirshhorn Müzesi'nde, burası Amerika'nın en çok saygı duyulan kamusal yerleşim alanı olan National Mall (Millî Park)'da bulunuyor. TED ونحن نعمل على تحويل آخر، ويتعلق ذلك بمتحف هيرشورن القائم والمتمركز في أكثر مكان عام مبجل في أمريكا، الناشونال مول.
    Kayda değer işlere fazlaca bağış yapıyor. Bir denizcilik Müzesi yaptırdı Open Subtitles يَتبرّعُ بالكثير مِنْ المالِ إلى لأسباب جديرِة لقد بَنى متحف بحري
    Belgrat'ta, Yugoslavya başkanı Mareşal Tito tarafından bir Tesla Müzesi açıldı. Open Subtitles افتتح متحف تيسلا في بلغراد من قبل رئيس يوغوسلافيا، المارشال تيتو
    Balon gezisi, Mumya Müzesi, Denzel Washington Anıtı "Sömürgeci Phenix." Tatil merkezi çiftlik! Open Subtitles رحلة في منطاد، أو متحف الشمع نُصب دينزل واشنطن التذكاري مستعمرة فينكس مزرعة
    Beş yıl önce Londra'daki Hasunaga Asya Müzesi'ni soymaya çalışırken yakalandı. Open Subtitles إعتقلت محاولة قبل خمسة سنوات للسرقة متحف هازاناجا الآسيوي في لندن.
    New York Modern Sanatlar Müzesi'ne geziden haberiniz var mı? Open Subtitles هل سمعتن عن سفرة نيويورك الميدانية إلى متحف الفن الحديث؟
    Walsh'ın yanında getirdiği balıklardan bazıları halen Londra Hunterian Müzesi'nde saklanmaktadır. Open Subtitles لازالت بعض الأسماك التي جلبها وولش محفوظة في متحف هانتريان بلندن
    MK: Evet, bana inanmıyor olabilirsiniz. Ama bu modern sanat Müzesi koleksiyonunun bir parçası, ben sanatkarım. TED مات: نعم. لن تصدقني، ولكنها مجموعة لمتحف الفن الحديث؛ أنا فنان.
    Bu, New York ve Pekin'deki Museum of Modern Art (Modern Sanat Müzesi)'daki serginin bir parçasıydı. TED كان هذا جزءا من معرض تابع لمتحف الفن الحديث في كُلٍ من نيويورك وبكين.
    Gitmeliyim. Hollywood Lavukları Müzesi'ni desteklediğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles عليّ الذهاب ، شكراً لدعمكم لمتحف أوغاد هوليود
    Benimle, herkes gittikten sonra, Doğal Tarih Müzesi'ne gelip... Open Subtitles هل سيرغب بالحضور معي لمتحف التاريخ الطبيعي
    Elimde muhteşem bir parça var. Doğrudan Irak Ulusal Müzesi'nden. Open Subtitles لدي قطعة رائعة ، أتت مباشرة من المتحف العراقي الوطني
    diye sordu. Biz de bu resmi İngiliz Müzesi'ne gönderdik, onlar da bunun trahom olduğunu doğruladı. TED لذا فقد أرسلنا هذه الصورة إلى المتحف البريطاني، فأكدوا فعلًا أن هذه تراخوما.
    üçüncü bölüm Bu makinenin bir bilgisayar simülasyonu yapılmasıdır, ve son bölümde fiziksel olarak Bilim Müzesi'nde inşa etmektir. TED والجزء الثالث هو محاكاة حاسوبية لتلك الآلة، والجزء الأخير هو بناؤه فعليا في المتحف العلمي.
    Şimdi sizi Wichita, Kansas'a götüreyim. Birkaç yıl önce, bu şehrin yanındaki bir alana bir bilim Müzesi yapmam istenmişti. TED ولذا فإنني سوف أخذكم إلى ويتشيتا بولاية كنساس، حيث طلب مني قبل عدة سنوات على القيام بمتحف للعلوم في موقع على النهر.
    Frances Larson: Eskiden Oxford'da Pitt Rivers Müzesi adlı bir müzede çalışıyordum. Bu müze, Güney Amerika'dan gelmiş kesik kafa sergisi ile ünlenmişti. TED فرانسس: كنت أعمل في متحف يعرف بمتحف بيت ريفرز في أكسفورد، و المشهور بعرضه للرؤوس المتقلصة من أمريكا الجنوبية.
    Atalarımızdan, maymunsulardan biri bugün hâlâ hayatta olsaydı, Doğa Tarihi Müzesi'ni aramak yerine kaç kişi onunla arkadaş olurdu? TED إذا كان أحد أسلافنا على قيد الحياة في يومنا هذا، كم من الناس سيصادقونه بدلاً من الاتصال بمتحف التاريخ الطبيعي؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد