Kıyafetimden de görebileceğiniz gibi, Duran Duran'in müziğine tutkuyla bağlanmıştım. | TED | كنت متورط في حالة حب حادة مع موسيقى دوران دوران، يتضح ذلك تقريبًا من ملابسي. |
AIVA'da bizim vizyonumuz bu: Dünyadaki her bir kişi için müziği kişiselleştirerek herkesin kendi karakteri ve hikâyesine göre uyarlanmış gerçek kişisel film müziğine sahip olması. | TED | وهذه هي نظرتنا لأيفا: تخصيص الموسيقى حتى يستطيع كل واحدٍ منكم وكل فرد في العالم أنْ يتمكن من سماع موسيقى تصويرية حيّة، مبنيّة على قصته وشخصيته. |
bazı kişiler senin yeni müziğinin Bob Dylan'ın müziğine çok benzediğini söylüyor. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون ان موسيقاك الجديده تشبه كثيرا موسيقى بوب ديلان |
Diyordu ki, eğer gerçekten ruhunla çalmak istiyorsan hayatındaki acıyı müziğine vereceksin. | Open Subtitles | كان يقول له أن العزف الحقيقي لكي تعزف من روحك عليكَ ان تترك ألم حياتك يخرج عن طريق موسيقاك |
Ve şiir, eğer kulakla yazıldıysa, zaten yazılırken kendi söz müziğine sahiptir. | TED | والقصيدة، اذا كتبت للتماشى مع الأذن، في هذه الحالة سيكون لها موسيقاه الخاصة بالطريقة التي كُونت بها. |
Birden bire Küba müziğine ilgi duymaya mı başladın? | Open Subtitles | هل أحسست بالحافز المفاجئ للموسيقى الكوبية؟ |
Bir çocuğa ölümü anlatmak için. Ve bir kilise müziğine layık." | TED | إنها لشرح وفاة الطفل. وهي تستحق قطعة من موسيقى أغنية عادية." |
Chicago filminin müziğine dans ederken kendin yaptın onu. | Open Subtitles | أنت في الحقيقة عملت ذلك و أنت ترقص على موسيقى فلم شيكاغو |
Evlilik sözleşmesinden başlayarak, ki bunu istemeyerek imzalamıştı, burun kıvırdığı düğün müziğine, evin boyasının rengine kadar, | Open Subtitles | منذ اتفاق ما قبل الزواج الذي وقعته رغم أنفها مروراً باختيار موسيقى حفل الزفاف التي لم تعجبها |
Kitabımın müziğine yeteri kadar değer vermediğine karar verdim, ton özelliği ve ritim, kasvetli ritimleri tecrübe etmemek. | Open Subtitles | قررت أنه لا يمكنك تقدير موسيقى كتابي أبدًا النغمة والإيقاع بدون تجربة إيقاعات الظلام |
Teknenizin cennetin müziğine ev sahipliği yapmasını düşünür müsünüz? | Open Subtitles | أتفكّر في أن تجعل مركبك يستضيف موسيقى السماء؟ |
Bence müziğine devam etmelisin, ama benle beraber değil. | Open Subtitles | أعتقد أنه عليك أن تحاول مع موسيقاك ولكن ليس معي |
o keman sesleri onun cenaze müziğine dönüşecektir. | Open Subtitles | ستتحول تلك إلى موسيقاك الجنائزية |
Böylece sen de müziğine odaklanırsın. | Open Subtitles | بهذه الطريقة تستطيع التركيز على موسيقاك |
- Bir sürü şarkını dinledim. müziğine bayılıyorum gerçekten. | Open Subtitles | سمعت الكثير من أغنياتك, أحب موسيقاك |
Ve ben ona aşık oldum, aynı Herbie'e ve onun müziğine aşık olmam gibi. | TED | و وقعت في غرامه، كما وقعت في غرام هيربي و موسيقاه. |
müziğine dalmışken rahatsız edilmekten hiç hoşlanmaz. | Open Subtitles | عندما يستمع إلى موسيقاه يكره أن يزعجه أحد |
Sizden sadece onun müziğine karışmamanızı istiyorum. | Open Subtitles | انا اطلب منكِ ببساطه ان لا تتدخلي في موسيقاه |
Ülkemin müziğine uygulanan bunca yıllık zulümden sonra müziğimizin köklerinin yeniden doğuşunu ... dinlemek ve tanıklık etmek için burada bulunuyoruz. | Open Subtitles | من الظلم للموسيقى في بلدي نجد أنفسنا هنا لنستمع ونشهد إنبعاث جذور موسيقانا |
Dünya senin her sözcüğünü can kulağıyla dinleyecek, müziğine deli olacaklar... | Open Subtitles | العالم كله سوف يتعلق بكل كلمة تقولها وسيجنون بموسيقاك |
Eğlenmeni ve müziğine konsantre olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تمرحي , وتركزي على موسيقاكِ |