Belki de gerçek bir kilise olmadığını düşünüyorsun ama sana şunu kesinlikle söyleyebilirim, bu şeytani bir müzik değil. | Open Subtitles | ربما تعتقدين انها ليست كنيسة حقيقية تقليدية لكني أستطيع اخبارك بكل تأكيد أنها ليست موسيقى شيطانية |
müzik değil bu, anlamsız gürültü sadece. | Open Subtitles | هذه ليست موسيقى, إنها أصوات بلا معنى |
- Bu müzik değil, gayda. | Open Subtitles | هذه ليست موسيقى, هذا مزمار القرية |
- Direkt müzik değil. - Takmama yardım eder misin hayatım? | Open Subtitles | ليس الموسيقى تحديداً، هلاّ ساعدتني يا عزيزتي؟ |
Kısaca, müzik değil, bir gösteriş çağında yaşıyoruz. | Open Subtitles | فى المختصر, نحن نعيش بمشهد, ليس الموسيقى |
Bu müzik değil. | Open Subtitles | تلك ليست الموسيقى. |
Dinlemesi kesinlikle kolay bir müzik değil. | Open Subtitles | حتماً هي ليست موسيقى سهلة للاستماع. |
Seni kırmaktan nefret ediyorum ama, bu boktan şey müzik değil! | Open Subtitles | -أنا أكره هذا -هذه الزباله ليست موسيقى |
Bu dini müzik değil. Bu Dolly teyzenin müziği. | Open Subtitles | إنها ليست موسيقى روحانيه (إنها هديّة عمّتي (دولي |
Müzik kampı mı? Sadece müzik değil. | Open Subtitles | هذه ليست موسيقى |
Çünkü bu müzik değil. | Open Subtitles | ذلك لأنها ليست موسيقى |
Bu müzik değil. | Open Subtitles | - هذه ليست موسيقى |
Beethoven'in ilk senfonisi diye, buna müzik değil diyemezsin. | Open Subtitles | لأنها سيمفونية (بيتهوفن) الأولى بيتهوفن: مؤلف موسيقي ألماني ، يعتبر من أبرز عباقرة الموسيقى في جميع العصور ، وقد أبدع أعمالاً موسيقية خالدة فهذا لا يعني أنها ليست موسيقى. |
Sadece müzik değil. | Open Subtitles | ليست الموسيقى فقط |