Onları müziğe alıştırmak, kendilerinin şekillendirmesini sağlamak, değiştirmek ve kendi müziklerini tecrübe edebilmeleri için çok iyi bir fırsat. | TED | ليضعوا أيديهم على الموسيقى وتشكيلها بأنفسهم وتغييرها ليعيشوا التجربة معها، ليصنعوا موسيقاهم الخاصة |
Ve bunlar da aptal müziklerini çalarak, pasaklı aileleriyle sınırı geçerek ülkemize gelmeye devam ediyorlar. | Open Subtitles | ولا يزالون قادمين فحسب يعبرون الحدود مع عائلتهم القذرة يضعون موسيقاهم الحمقاء |
Kendi CD'lerini oluşturdu.Aslında Boston da oldukça biliniyor,ve orada yerel hastanedeki insanlara ve çocuklara nasıl kendi müziklerini yapabilecekleri konusunda danışmanlık yapıyor. | TED | قام بعمل أسطواناته الخاصة. في الحقيقة إنه معروف في منطقة بوسطن يرشد الناس في المستشفى والأطفال لكيفية عمل موسيقاهم الخاصة |
Onlara, hikayelerini, masallarını ve efsanelerini bir kitapçık haline getirerek dillerini, ve kabilede söylenen şarkıları ve davul ritimlerini CD haline getirip müziklerini ve son olarak da, | TED | تطلب الأمر الكثير من الإقناع والنقاش مع هذه المجتمعات حتى وافقوا أن نروج للغتهم من خلال عمل كتيب يحوي قصصهم وخرافاتهم وقصص القبيلة القديمة و أننا سنروج لموسيقاهم بعمل قرص مدمج يحوي أغاني القبيلة وبعض الإيقاعات. |
- Sana demolarını vermiştim baba, müziklerini. | Open Subtitles | أعطيتك قرصاً مدمج لموسيقاهم |
Kendi paramla müziklerini yaptım... | Open Subtitles | صنعت الموسيقى التصويرية ! من مالي الخاصّ |
Derek Sivers CD Baby'yi icat etti. Bağımsız müzisyenlerin müziklerini büyük şirketlere satmadan pazarlayabilecekleri bir yer yarattı. Bu yer sayesinde müzisyenler ulaşmak istedikleri yerlere ulaşıp birbirleriyle bağlantıda olabiliyorlar. | TED | ديرك سيفيرز اخترع CD Baby والذي يسمح للموسيقين المستقلين ببيع موسيقاهم من غير ان بيعهم لهم ولكنه صنع مكان يمكنهم ان ينطلقوا منه انهم ارادو ذلك وتواصلوا مع بعضهم البعض |
müziklerini severim. Tarzlarını severim.. | Open Subtitles | وتعجبني موسيقاهم وأسلوبهم |
müziklerini sevmiyorum bile. | Open Subtitles | انا لا أحب موسيقاهم |
..bu adamları, müziklerini,.. | Open Subtitles | موسيقاهم... ترابطهم |
- Sana demolarını vermiştim baba, müziklerini. | Open Subtitles | أعطيتك قرصاً مدمج لموسيقاهم |
"Olur böyle şeyler" filminin müziklerini aldı bana. | Open Subtitles | أحضر لي شريط الموسيقى التصويرية الأصلية لـ"أنيثينغ جوز". |