Kızların neden matematikçilerle değil de müzisyenlerle çıktığını şimdi anladım. | Open Subtitles | الآن أفهم لماذا تخرج الفتيات مع الموسيقيين و ليس الرياضيين |
Kızların neden matematikçilerle değil de müzisyenlerle çıktığını şimdi anladım. | Open Subtitles | الآن أفهم لماذا تخرج الفتيات مع الموسيقيين و ليس الرياضيين |
Bu partisyonları müzisyenlerle çalışmak için kullanıyorum. | TED | أستخدم هذه العلامات للتعاون مع الموسيقيين. |
müzisyenlerle çıkmamamın gerçek sebebi işte bu. | Open Subtitles | ذلك بالضبط الذي أنا لا أُواعدُ الموسيقيين. |
Hayır ama burnu büyük, parasız başka müzisyenlerle yattım. Kalsın. | Open Subtitles | لا، لكنّي طارحتُ موسيقيين عتاةً الغرام قبلاً، لذا شكراً لكَ. |
Diğer büyük müzisyenlerle bilgi alışverişi yapabilecekleri, alanlar yaratan altyapı nerede? | TED | أين البنية التحتية التي تخلق مساحة لهم حتى يتمكنوا من التعاون مع موسيقيين رائعين آخرين؟ |
Hayatı boyunca harika müzisyenlerle berbat anlaşmalar yaptı. | Open Subtitles | قضى حياتهُ يوقع الموسيقيين العظام للصفقات السيئة |
Kulağa artık sürekli o sapık müzisyenlerle takılıyormuşsun izlenimi vermiyor artık. | Open Subtitles | يبدو انك لم تعودي تحقّرين من نفسك بالتسكع مع أولئك الموسيقيين المنحرفين طوال الوقت |
Ama bazen çıtamı yükselteceğim zaman kardeş müzisyenlerle müzik yapıyorum. | Open Subtitles | لكن في بعض الأوقات عندما أقوم برفع عصاي وأقوم بصنع الموسيقى مع أصدقائي الموسيقيين |
Sizler kadar üstün müzisyenlerle çalışmak benim için büyük bir onur. | Open Subtitles | . إنّه لشرفٍ عظيم لأكون أمام مجموعة من الموسيقيين المتميزين. |
Mesela Kyu müzisyenlerle çalıştığında böyle oluyordur. Tahmin ediyorum benzer birşey. Sen - efendim? | TED | إنها كذلك بالنسبة لـكيو حيث يقوم بأعمال مع الموسيقيين إنه أشبه بذلك كما أتخيل هل كنت... ماذا؟ |
-Burdaki bütün müzisyenlerle teker teker yattın, hala ne anlatıyorsun bana. | Open Subtitles | - ينام بشكل فردي مع كل من الموسيقيين في جميع أنحاء هنا ن 'إعادة يزال متعبا لي ان اقول لكم ما. |
Hiç en sevdiğin müzisyenlerle takıldığını ya da bir sürü seyircinin önünde sahneye çıktığını hayal ettin mi? | Open Subtitles | "هل حلمت يوماً بالظهور بحفلة مع أبطالك الموسيقيين المفضلين" "أو العزف أمام حشودٍ من المؤيدين الصارخين؟" |
Şu müzisyenlerle çıktı. | Open Subtitles | لقد بقي مع بعض الموسيقيين ليلة أمس |
Orası ünlü müzisyenlerle dolu. | Open Subtitles | المكان مثل مبنى المشاهير من الموسيقيين |
Bir şey daha biliyorum müzisyenlerle çıkacaksın. | Open Subtitles | ...أعرف الشيء التالى ستؤرخين الموسيقيين |
Evet,bayan Bütün gün müzisyenlerle konuşuyorduk | Open Subtitles | نعم. Ma'am، نحن نَتكلّمُ مع الموسيقيين |
müzisyenlerle dünyayı geziyorum. | Open Subtitles | أجوب العالم برفقة الموسيقيين |
Daha önce de bencil müzisyenlerle çalışmıştım. | Open Subtitles | لا بأس. سبق لي وان عملت مع موسيقيين ظنوا انهم مركز اهتمام العالم |
- Ama illa bilmen gerekiyorsa dünyayı geziyorum. müzisyenlerle birlikte. | Open Subtitles | لكن, إذا كان من الضروري ان تعرف فأنا أجوب العالم برفقة موسيقيين |